SEVİNÇ GÖSTERİSİ Mİ, PROVOKASYON MU?
THY Euroleague’in 20. turunda oynanan Fenerbahçe-Galatasaray Odeabank derbisi öncesinde sarı lacivertlilerin takım kaptanı Melih Mahmutoğlu, “Çeşitli provokasyonlar olacaktır her zaman olduğu gibi. Kesinlikle bu provokasyonlara gelmeyelim çünkü önümüzde CSKA Moskova maçı var. Herhangi bir ceza bizim için iyi olmaz. Bilindik kişiler tarafından çeşitli provokasyonlar yapılabilir. Bunlara gelmeyelim." şeklinde bir açıklamada bulunmuştu.
Melih Mahmutoğlu’nun, Galatasaray Odeabank’ta “bilindik kişiler” diyerek bahsettiği isimler, bir dönem Milli Takımda başantrenörü olan Ergin Ataman ve özellikle sarı kırmızılıların sembol oyuncularından Göksenin Köksal... (Melih Mahmutoğlu ve Göksenin Köksal, 2010-2011 sezonunda Galatasaray’da takım arkadaşıydılar.) Bu konuşmanın ardından, Galatasaray yönetimi ve Göksenin Köksal, sarı lacivertli oyuncuyu kınamıştı.
Bu tartışmaların başlangıcı, geçtiğimiz sezon Spor Toto BSL’de oynanan, Ülker Sports Arena’daki Fenerbahçe-Galatasaray Odeabank derbisine dayanıyor. 27 Şubat 2016 tarihli maçın 2. çeyreğinde sarı kırmızılılar, Göksenin Köksal’ın bulduğu 3 sayılık basketle aradaki farkı 4 sayıya çıkarmıştı. Göksenin Köksal, attığı bu sayı sonrasında eliyle “3 sayılık basket attım.” İşareti yapmıştı. Ancak, Fenerbahçeli taraftarların yanlış anlamasından dolayı ortalık gerilmiş ve sarı kırmızılı basketbolcu teknik faulle cezalandırılmıştı.
Aslında Göksenin Köksal, o hareketi hiçbir art niyetle yapmamıştı. O görüntüye dikkatli bakarsanız, hakemlerin gösterdiği 3 sayı işaretinin neredeyse aynısını yapıyor. (Baş parmak yanda, işaret parmağı ve orta parmak ileride ve yüzük ile serçe parmağı hafif kapatılmış bir şekilde) Sadece tek bir farkla; Göksenin Köksal elini havaya kaldırmıyor. Yani, bu harekette bir sorun yok. NBA’de oyuncular, bu “3 sayı” hareketini, bize göre çok yanlış anlaşılacak biçimde yapıyorlar. Burada herhangi bir provokasyondan söz etmek doğru değildir.
Bu tarz sevinç gösterileri için NBA’e gitmeye gerek yok. Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nde birçok yabancı basketbolcu, sevinçlerini farklı jestlerle dile getirebiliyor. Mesela, Pınar Karşıyaka’nın veteran oyuncusu Brent “The Arrow” Petway, lakabından da anlayacağınız üzere maç esnasında attığı her 3 sayılık basket sonrası, tribünlere, “ok atma” hareketi yapıyor. Keza, Fenerbahçelilerin sevdiği oyuncusu Jan Vesely de, sevincini doyasıya yaşayan isimlerden… Çek yıldız, kritik yerde bastığı her smaç sonrası bağırarak, kendinden geçiyor. Bu sevinçler, basketbolu lezzetlendiriyor. Bunlar sorun edilememeli.
Özellikle taraftarlara bu konuda büyük bir görev düşüyor. Oyuncular, maç içinde farklı bir kimliğe bürünür. O an, üzerinde hangi takımın forması olursa olsun; kazanmaktan başka bir şeyi düşünmezler. Hırslı karakterler olmasalar, takımlarına önemli katkı sağlayamazlar. Basketbolcular, kritik yerlerde güzel sayılar kaydedince, belli bir sınırı geçmemek şartıyla, “3 sayı” hareketi de yapabilir, ok da atabilir. Galeyana gelmemek lazım.
