VAH FUTBOLUM VAH!
Spor Toto Süper Ligimiz’de şampiyon belli oldu ama, spor dünyamızı hareketlendiren iki olay gündemi sarstı.
Rizespor’un küme düşmesi sonrasında yaşananlar ve Milli Takım Kaptanı Arda Turan’ın uçakta Gazeteci Bilal Meşe’ye hakaret edip saldırması olaylarıdır.
Ligden düşen iki takım son haftaya gelinirken belli idi ama üçüncü takım için iki aday ve onların oynayacakları iki kritik karşılaşma vardı. Son hafta oynanacak olan Trabzonspor-Bursaspor karşılaşması ve Rizespor-Alanyaspor karşılaşmaları sonuçlarına göre ya Rizespor ya da Bursaspor ligden düşecekti. Bursaspor bir beraberlikte, Rizespor’un galip gelmesi durumunda puanlar eşit olacaktı ama ikili averajda daha iyi olan Rizespor kümede kalacak, Bursaspor küme düşecekti. Bu nedenle Bursaspor’ un Trabzonspor’u Trabzon’da mutlaka galibiyeti gerekiyordu. Ve de öyle oldu. Her iki takım da galip geldi ve Rizespor küme düştü
Buraya kadar normal ama, asıl kıyamet bundan sonra koptu. Trabzon 1-0 galibiyetten 2-1 mağlup olunca tam anlamıyla ortalık karıştı. Rizespor ile Trabzonspor arasında atışmalar başladı. Özellikle Rizespor Teknik çalıştırıcısının karşılaşma sonrasında söyledikleri “yenir yutulur” cinsten değildi. Bu konu, iki komşu il arasında husumete varır mı bilinmez ama, sosyal ve ticari ilişkiler açısından komşu gibi görünen iki ilin, yıllardır futbol ilişkileri açısından pek de komşu gibi iletişim kuramadıkları bilinen bir gerçektir
Kim haklı kim haksız bilinmez. Bir söz vardır “kendi işini kendin göreceksin, başkasına bel bağlamayacaksın”. Rizespor bu işi sona bırakmadan hal yoluna koymalıydı. Evinde yok yere kaybedilen maçlar ve sonuç; kümeden düşme.
Trabzonspor’a bu konuda ne söylenebilir bilemiyorum. Uzun süre galibiyet alamayan Bursaspor’un en kritik maçta Trabzon’da 2-1 galip gelmesi konusunda kimin ne söyleyeceği pek de önemli değil.
Ben karşılaşmayı canlı izledim. Bursa özellikle ikinci devre canını dişine takarak oynadı ve karşılaşmayı kazandı. Trabzon ise bu sırada ne yaptı? Yapabileceğim tek yorum, iyi oynamadı veya Bursaspor’un iyi oyununa boyun eğdi. Bunun dışında söylenecekler pek ayağı yere basan şeyler değil. Trabzonspor-Bursa karşılaşması ile ilgili kim ne derse desin dedikodudan ileri gitmez. En azından şimdilik.
İkinci konu ise; Arda’nın uçakta yarattığı olay için söylenecek pek bir şey yok. Yapılan tümüyle yanlıştır. Kaldı ki, ben Bilal Meşe’nin yazdığı yazıları okudum. Yazılarda Milli Takım Kaptan’ı Barcelonalı Arda Turan’ın bu kadar celallenmesine neden yoktu. İyice abartmış. Uçakta yaptığı hatasından ders almamış ki, ardından yaptığı basın toplantısındaki tavrıyla kendine verebileceği zararı verdi. Öncelikle “en büyük benim egosu”nu bir tarafa bırakıp, yaptıklarını biraz daha iyi tahlil etmelidir. Türk futbolundan, Milli Takımı’ndan ne Ardalar gelip geçmiştir ama gidenler için keşke gitmeseydi diye ağıtlar yakılmamıştır.
Arda Turan’ın bu duruma gelmesindeki etkenlerin iyi analiz edilmesi gerekir. Bu konu sadece onun altından kalkabileceği bir konu da değildir. Ve asıl sorun; bu konuda başta Fatih Terim ve federasyon yetkilileri olmak üzere uçakta olanların olay anında pek umursamaz tavırlarıdır.
Buna bağlı olarak; Rıdvan Dilmen’in bu konu ile ilgili olarak ekrana taşıdığı söylemler de pek yakışık almamıştır.
Bu konuda herkes aklını başına toplamalı ve Türk futboluna zarar verecek davranışlardan kaçınmalıdır. Bu ortamlar futbolumuz için hiç de iyi sonuçlar doğurmaz.
Tüm bunlarda, futbolun patronu durumundaki Türkiye Futbol Federasyonu’nun bazı konuda yeterli uygulama ve önlemleri alamaması, olayların çözümünde etkisiz olması en önemli etkenlerdendir.
Umarım gelecekte bu günleri de aramayız.
