BEYAZIT DİYANET KİTAP FUARI
Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen “36.Kitap ve Kültür Fuarı” Beyazıt Meydanı’nda ramazan ayı boyunca açık kaldı. Geleneksel hale gelen Diyanet Kitap Fuarı’nın 28 yılı Sultanahmet Camii avlusunda son sekiz yılı ise Beyazıt meydanında kitapseverlerle buluşuyor. Beyazıt kitap fuarında 200 yayıncı, 50 ayrı başlıkta kitap çeşidi yer alıyor. Türkiye'de yılda 60 bin yeni eser neşrediliyor. Bu eserler yılda 500 milyon tiraja ulaşmış durumdadır. Bunun rakamsal büyüklüğü de 2 buçuk milyar dolar bir meblağa denk geliyor. Dünyada kitap yayınında on birinci sırada olmamız kültürel alanda bize bir sorumluluk yüklüyor.
Türkiye Diyanet Vakfı’nı -3T (Tebrik, Tenkit, Teklif) kuralı gereği- tebrik ediyorum. Tenkitim ise, her yıl olduğu gibi bu yılda fuar çerçevesinde konuşma yapan ve sanat icra eden kişilerin çoğunun aynı eşhastan olmasıdır. Her yıl oraya gelen insanlar aynı kişileri dinlemekle karşı karşı kalıyorlar. Kişilerin isimlerini tek tek saymak istemiyorum, meseleye ilkesel olarak bakıyorum. Üçüncü “T” ise, Diyanet Vakfı yöneticilerinin kitap fuarını daha çoğulcu bir yapı içinde yazar, yayınevi ve konuşmacıları kucaklayan bir organizasyon yapmalarını istiyor, bekliyor ve teklif ediyorum.
Kitap fuarının güzelliklerinden biri de kitabı ve yazarını bir arada görmektir. Kitap fuarının yılmaz müdavimlerinden araştırmacı-yazar Süleyman Koçabaşı’ı arkadaşım Prof.Dr.Kadir Canatan ile ziyaret ettik ve yeni çıkan kitaplarını inceledik. Maşallah Süleyman Kocabaş bugüne kadar birbirinden önemli 85 kitap kaleme almış. Son çıkan kitapları ise, “29 Mayıs 1876 Darbesinden 15 Temmuz 2016 Darbesine, Darbelerin Zararları ve Darbeler Tarihimiz”, “II.Abdülhamid’in Hatıraları” ve “Türkiye’nin Halleri” isimlerini taşıyor. Yazar Kocabaş’ın “Darbeler Tarihimiz” isimli kitabında şu önemli tespitte bulunuyor: “Osmanlı Devletini son yarım asrına (1876-1922) tam 8 darbe damgasına vurmuş. Cumhuriyet döneminde ise 6 darbe görmüş. Bu darbeler sebebiyle, demokrasimiz ve ekonomimizin normal gelişimi sekteye uğradığından ülkemizi “güdük” bırakmışlar, “süper güç” olmaktan alıkoymuşlardır.” Yazar Süleyman Kocabaş’ın “Türkiye’nin Halleri” eserinde ise Kayseri’deki kütüphanelerdeki tarihi kitapların sahaflara satılmasını kitap kıyımı olarak değerlendiriyor ve onlara sahip çıktıklarının altını çiziyor.
Bu yıl kitap fuarından alıp okuduğum kitaplar arasında dikkatimi çeken Diyanet İşleri eski Başkanı Prof.Dr.Ali Bardakoğlu’nun “İslam Işığında Müslümanlığımızla Yüzleşmek” ismini taşıyan eseri oldu. İki baskı yapan kitapta gelenek ve gelecek arasına sıkışan Müslüman ve İslam Dünyasına bir taraftan çıkış yolu ararken diğer yandan Müslüman ve İslam Dünyasının kendisiyle yüzleşmesi gerektiğinin altını çizerek yeni ufuklar açıyor. Ramazan ayında Kur’an-ı Kerimden başka okuduğum bir başka eser ise, Mesnevi üstadı merhum Ahmet Avni Konuk’un 13 ciltlik “Mesnevi-i Şerif Şerhi” kitabıydı. Konuk’un Mesnevi Şerhi okunmaya değer bir şaheser. Bir başka kitap ise Prof.Dr.Bedri Gencer tarafından kaleme alınan “İslam’da Modernleşme” isimli kitapta, Batı ile İslam düşüncesi, geleneksel ile modern İslam düşüncesi ve Osmanlı düşüncesi mukayeseli bir şekilde derinlemesine inceleniyor. Profesör Gencer, modern İslam incelemelerine yeni bir boyut getiriyor. Rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan ramazanda Prof.Dr.Caner Taslaman’ın “Allah’ın Varlığının 12 Delili” ve “Bir Müslüman Evrimci olabilir mi?” isimli iki kitabı okunması gereken ciddi bir emek ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Profesör Taslaman ilk kitabında Allah’ın varlığını delilleriyle birlikte bilimsel olarak ortaya koyarken, ikincisi eserinde başta evrim olmak üzere felsefe ve ilahiyat konularına dair çeşitli ilginç sorulara cevaplar veriyor.
Hasılı Kur’an okuma ayı olan ramazanı okuyarak, zikrederek, düşünerek ve aklımızın kapasitesi artırarak geçirmemiz dileğiyle Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum.
