BAŞAKŞEHİR'LE GÜÇ FARKI?
Hoş, 1 haftada takımı asacak değiliz ama asmak için de çok beklemeyeceğiz. Sezona stoper tartışmaları arasında giren taraftar sanırım şu an 4-4-2 mi oynasak, 4-2-3-1 mi oynasak diye tartışıyordur. Çok bilmiş yorumcular Trabzonspor için çözüm önerilerini köşelerinden ve ekranlardan sunacak. O girseydi, bu çıksaydı üzerinden futbol ulemaları çözümü sunacak. Bu demektir ki, Trabzonspor kurtulacak.
Ünal Karaman ne dedi bilmiyorum ama ona şunu söylemem gerekiyor; Kalmak istiyorsan, taktik maktik yok, diziliş hiç yok. Sadece motive et yeter. Ünal Karaman 3 dikine orta saha oyuncusu, Abdülkadir-Yusuf-Sosa ile en azından 1 gol belki daha fazlasını bulacağını düşünüyordu. Haksız da sayılmaz ama pratik farklı. Rakibe bakar mısınız? Geçen hafta İngiliz Premier ekibi ile ne oynadıysa aynısını oynadı. Emre’yi bile geç oyuna aldı ki Emre Belözoğlu değil Trabzon’da, ligde bile çok az var. Trabzonspor’a bir 10 numara arıyorlar. Olcay Şahan var, evet. Rakam olarak 10, pozisyon olarak değil. Olcay’ın daha erken oyuna sokulabilirdi belki. 10 numara her zaman lazım. Ne Sosa ne de Yusuf 10 olmaz. Dün akşamki halleriyle 1 olurlar.
Trabzonspor Kucka da dahil 4 oyuncuyla atağı denedi. İlerde gariban Rodellega. İzlerken bu kadar zıt bir takım görmedim dedim kendi kendime. Sanki herkes oynamıyor. Evet sanki herkes oynamıyordu.
Sadece Başakşehirliler oynadı.
Bireysel eksiklikleri de sayalım mı? İbanez’le başlayalım. Gerisini de yazmayalım. Kırılan, gücenen olur. Ünal hocam alınmasın, onun da desteğe ihtiyacı olabilir.
Ben niye Başakşehir’i yazmadım? Spor yazarlığı bunu gerektirir. Oyun kurdular, hep daha çok gollük atakları oldu. Bir iki ayak hariç hep dolu ataklara çıktılar. Çok kaçırıp, az attılar. Burnley ile oynayacakları maç için Trabzonspor’la güzel bir idman maçı yaptılar. Trabzonspor ile Başakşehir aynı sıklette değil Trabzonspor yükselsin de gelsin.
