Yüksek saatçiliğin kültürel ve sanatsal ruhunu uluslararası ölçekte tanıtan Grand Prix d’Horlogerie de Genève (GPHG) sergisi, Türkiye ve İsviçre arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yıl dönümünde tarihi bir ilke imza atarak İstanbul’a taşındı. Vakko’nun ev sahipliği ve Garanti BBVA Özel Bankacılık’ın değerli katkılarıyla gerçekleşen bu prestijli buluşma, küresel saatçilik kültürünün en seçkin örneklerini ilk kez Türk sanat ve saat tutkunlarıyla bir araya getirdi.
Genellikle Cenevre’deki büyük ödül töreni öncesinde Tokyo, New York, Paris ve Dubai gibi dünya metropollerinde sergilenen GPHG finalistleri, bu yılki durağı olarak Vakko Hotel Sumahan Bosphorus’u seçti. Bu özel etkinlik, sadece lüks saatlerin bir gösterimi olmanın ötesinde, zanaatkârlık, estetik ve yaratıcılığın sanatsal bir diyaloğa dönüştüğü bir platform sundu.
100. Yılın Sembolü: 90 Şaheser
İsviçre merkezli GPHG Vakfı’nın düzenlediği bu etkinlik, saat endüstrisinin en prestijli organizasyonu olarak kabul ediliyor. Sergi, GPHG jürisi tarafından titizlikle seçilen, 57 farklı markaya ait ve 15 farklı kategoride yarışan toplam 90 finalist saati bir araya getirdi. Bu eserler, modern saatçilikteki teknik mükemmeliyeti, sofistike estetiği ve tasarım inovasyonunu gözler önüne seriyor. Türkiye-İsviçre dostluk anlaşmasının 100. yılının kutlandığı bu anlamlı dönemde gerçekleşmesi, etkinliğe diplomatik ve kültürel bir derinlik katıyor.
Zamanın Sanatına Bir Övgü
Serginin açılışına İsviçre Büyükelçisi Guillaume Scheurer, GPHG Vakfı Başkanı Raymond Loretan, Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko ve Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ceren Acer Kezik gibi önemli isimler katılım sağladı.
Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, yaptığı konuşmada bu iş birliğinin kültürel vizyonlarının doğal bir uzantısı olduğunu vurguladı: "Bu sergi, sadece yüksek saatçiliğe değil, aynı zamanda zamanın sanatına, estetik ve ustalığa da bir övgü niteliğindedir. Vakko olarak, moda ile başlayan yolculuğumuzu sanat ve kültürle harmanladık. GPHG’yi Türkiye’ye getirerek, sadece lüks bir etkinliğe ev sahipliği yapmıyor; aynı zamanda İsviçre saatçiliğinin sanatsal ruhunu ülkemize taşıyor ve iki ülkenin 100 yıllık dostluğunu kültürel bir köprüyle taçlandırıyoruz.”
GPHG Vakfı Başkanı Raymond Loretan ise, serginin Türkiye'de ilk kez düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "İsviçre ile Türkiye arasındaki dostluğun 100. yılında bu sergiyi sunmak, çağdaş saatçiliğin yaratıcılığını ve mükemmeliyetini gösteren, İsviçre sanayisinin amiral gemisini temsil eden eşsiz bir panoramayı kamuoyuna sunuyor," ifadelerini kullandı.
Bu özel buluşma, İstanbul’u global saatçilik haritasının önemli bir durağı haline getirirken, zanaatın, sanatın ve mükemmeliyetin kültürel bir kutlaması olarak Boğaz'ın zarafetiyle bütünleşti. İstanbul’daki saat meraklıları, bu 90 nadide eseri yakından inceleme fırsatı buldu.
