Kültür ve Turizm Bakanlığı, sinema sektörüne yönelik desteklerini genişleterek dikkat çekici bir kampanyaya daha imza attı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yaptığı açıklamayla 2025 yılı sonuna kadar çarşamba günlerinin resmen “Sinema Günü” ilan edildiğini duyurdu. Bu uygulamayla birlikte kampanyaya dahil olan tüm sinema salonlarında bilet fiyatları sabitlenerek 120 TL olarak belirlendi.
Bu adım, sadece sinemaseverler için ekonomik bir fırsat yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’deki sinema salonlarının tekrar dolmasını sağlama potansiyeli taşıyor. Sinema Günü kampanyası, hem kültürel erişimi artırmayı hem de sektörel hareketliliği desteklemeyi amaçlıyor.
rekorlarla gelen dönüş: 780 bin kişi sinema salonlarına akın etti
27-28 Eylül tarihlerinde Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği (SİSAY) öncülüğünde düzenlenen Türkiye Sinema Festivali, tüm zamanların eylül ayı izleyici rekorunu kırdı. 75 ilde, 257 sinema işletmesi ve 1500 farklı salondagösterime giren 20 binden fazla seansa 780 bin izleyici katıldı.
Bu olağanüstü ilgi, sinema salonlarının yeniden bir buluşma noktası haline geldiğinin en somut göstergesi oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği, festivalin başarısında belirleyici rol oynarken, alınan yeni kararlarla bu ivmenin yıl boyu devam etmesi hedefleniyor.
çarpıcı rakamlar: sinemaya kamu desteği 470 milyon liraya ulaşacak
Türk sinemasına verilen kamu desteği 2005’ten bu yana katlanarak arttı. Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un paylaştığı verilere göre, 2005 yılında 204 projeye verilen 16 milyon TL’lik destek, 2024 yılı itibarıyla 408 projede 382 milyon TL’ye ulaştı. Bu artış, sadece rakamsal bir yükseliş değil, aynı zamanda sektörün genişleyen potansiyelinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
2025 yılı için destek almaya hak kazanan proje sayısı şimdiden 362’ye ulaştı ve bu projelere yaklaşık 470 milyon TLkaynak aktarılması öngörülüyor. Bu yatırımlar, Türkiye sinemasının yerel ve uluslararası sahnedeki gücünü pekiştirmeyi hedefliyor.
türk sineması dünya sahnesine açılıyor
Bakan Ersoy, sadece yerli izleyiciyle sınırlı kalmayan bir vizyonun peşinde olduklarını vurguladı. Türk sinemasının artık kültürel bir taşıyıcı, kimlik anlatıcısı ve global bir temsilci olduğunun altını çizdi.
Amaç, yerli yapımları yalnızca iç pazarda değil, uluslararası festivallerde ve dijital platformlarda da öne çıkararak Türk sinemasını küresel bir marka haline getirmek. Genç sinemacılar için oluşturulan fonlar ve destek programları da bu doğrultuda genişletiliyor.
