Düzce Belediyesi’nin kültürel etkinlik serisi Asar Akşamları, bu kez sinema tutkunlarını ödüllü bir yapımla buluşturdu. Şehrin kalbinde yer alan Asar Kemer Parkı, açık havada sinema deneyimi yaşamak isteyen yüzlerce kişiyi ağırladı. Gecenin yıldızı ise yalnızca beyaz perdede değil, aynı zamanda sanatın evrensel diliyle izleyicinin ruhuna dokunan bir film oldu: “Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim.”
Yönetmenliğini Prof. Dr. Ceyhan Kandemir’in üstlendiği film, sinema dünyasında yankı uyandıran, ulusal ve uluslararası 35 ödül kazanmış bir yapım olarak Düzcelilerle buluştu. Gösterim sonrası düzenlenen söyleşide Kandemir’in sahneye adım atmasıyla birlikte park adeta bir sinema sahnesine dönüştü.
Gerçek hayattan sinemaya: karla’nın hikayesiyle gelen içsel yolculuk
“Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim” yalnızca bir film değil; aynı zamanda bir babanın, kızının dünyasını anlamaya çalışırken yarattığı bir sanat eseri. Filmin merkezinde yer alan Karla karakteri, yönetmenin kendi kızı. Kandemir, kızıyla olan gözlemlerini bir öyküye dönüştürerek izleyiciye köksüzlük, benlik arayışı ve aidiyet gibi kavramlar etrafında içsel bir yolculuk sunuyor.
Özellikle LGS sınav sürecinde bocalayan bir kız çocuğunun iç çatışmalarını merkezine alan film, şiddet ve argoya yer vermeden duygusal yoğunluğunu artırmayı başarıyor. Kandemir, bu tercihiyle sinema dilinde yeni bir duyarlılık inşa ediyor ve bu durumu, “Bu tercihimle gurur duyuyorum,” sözleriyle ifade ediyor.
Sinemaseverler yönetmenle birebir temas kurdu
Film gösteriminin ardından sahnede gerçekleşen söyleşi, geceye damgasını vurdu. Prof. Dr. Kandemir, sadece teknik detayları değil, aynı zamanda duygusal yaratım sürecini de seyircilerle paylaştı. Filmde yer alan karakterlerin iç dünyası, Karla’nın 24 saatlik yaşam kesitinin sembolik dili ve üçlemenin genel kurgusu üzerine yaptığı açıklamalarla izleyicinin bakış açısını genişletti.
Etkinlik boyunca Kandemir’in samimiyeti ve sanatla kurduğu bağ, seyircilere ilham verdi. Özellikle genç izleyicilerden gelen sorular, filmde işlenen temaların toplumun farklı kesimleriyle nasıl rezonansa girdiğini gösterdi.
Üçlemenin son halkası sinema diliyle toplumsal duyarlılık kuruyor
“Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim”, Kandemir’in önceki yapımları “Karla” ve “Ruhun Lekesi” ile başlayan üçlemesinin son halkasını oluşturuyor. Bu filmde yalnızca bir karakterin hayatına değil, aynı zamanda modern bireyin kendiyle yüzleşmesine tanıklık ediliyor. Filmde Karla Kandemir’in yanı sıra, Yeliz Gerçek, Emre Kızılırmak, Kubilay Karslıoğlugibi isimlerin performansları da dikkat çekiyor.
Sinema, bu filmde sadece bir anlatım aracı değil; aynı zamanda bir terapi alanı, bir toplumsal ayna ve duyguların sessiz çığlığı hâline geliyor. Kandemir’in sinema dili, izleyiciyi sorgulamaya, düşünmeye ve empati kurmaya davet ediyor.
