Adil Erdem Bayazıt, edebiyat dünyamızın iz bırakan usta kalemlerinden biridir. 18 Aralık 1939 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya geldi. Ortaokul ve lise öğrenimini doğup büyüdüğü Maraş’ta tamamladı. Lise yıllarında okulun kültür-sanat dergisinin yöneticiliğini yaparak genç yaşta edebiyata adım attı. Yükseköğrenimine İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde başladı ancak 27 Mayıs İhtilali sırasında üniversitelerin kapatılması üzerine memleketine dönmek zorunda kaldı. Eğitimini sürdürmek amacıyla Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne geçti.
Edebiyattan memuriyete
Nuri Pakdil’in ısrarı üzerine Ankara’ya giden Erdem Bayazıt, memuriyet hayatına adım attı. Millî Kütüphane’de memur olarak çalışmaya başladı; daha sonra Millî Eğitim Bakanlığı’nda özel kalem müdürlüğü görevini yürüttü. 1971 yılında Maraş’a dönerek İl Halk Kütüphanesi müdürlüğü ile birlikte Maraş Lisesi’nde Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaptı. Bayazıt, daha sonra arkadaşları Cahit Zarifoğlu, Alaeddin Özdenören, Mehmet Akif İnan ve diğer edebiyatçılarla birlikte Mavera dergisini çıkardı. Çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptı ve eserleri yayımlanmaya başladı.
Yazı hayatı
Erdem Bayazıt’ın eserleri daha çok şiir, gezi ve deneme türlerinde toplanmıştır. Bu eserler, onun edebi kimliğini pekiştiren ve düşünce dünyasını yansıtan yapıtlardır.
Sebep Ey (1972) – Şiir
Risaleler (1997) – Şiir
İpek Yolundan Afganistan’a (1983) – Gezi, inceleme
Mavera – Dergi
Kahramanmaraş milletvekilliği
1987 yılında ANAP’tan Kahramanmaraş milletvekili adayı olarak seçime katıldı. 18. Dönem TBMM’de milletvekili olarak görev yaptı. Mecliste Millî Eğitim ve Çevre Komisyonlarında yer aldı. Vekilliği süresince memleketi Maraş’ın sorunlarına eğildi, çeşitli çalışmalarda bulundu. 2003 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Strasburg’da düzenlenen “Türkçenin 5. Uluslararası Şiir Şöleni” kapsamında, Uluslararası Yahya Kemal Ödülü’ne layık görüldü.
Yedi Güzel Adam’ın ağabeyi
“Şairler memleketi” olarak anılan Maraş’ın yetiştirdiği büyük isimlerden biri olan Erdem Bayazıt, edebiyat çevresinde “Yedi Güzel Adam”dan biri olarak anıldı. Bu isim, Bayazıt ve arkadaşları tarafından verilmişti. Yedi Güzel Adam; Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Alaeddin Özdenören ve Ali Kutlay’dan oluşan özel bir kuşaktı.
Yedi Güzel Adam’ın hikâyesi yalnızca Maraş’ta kalmadı; aynı isimle televizyona uyarlanarak dizi haline getirildi. Dizide Erdem Bayazıt’ı oyuncu Uraz Kaygılaroğlu canlandırdı ve şairin hafızalardaki yeri yeniden canlandı.
Bir Şairin Ardından
Erdem Bayazıt, bu toprakların sesini, inancını ve vicdanını şiire dönüştüren özel bir kalemdi. Batılılaşma rüzgârıyla kimliğinden uzaklaşan aydınlara karşı, kalemiyle durdu; şiiriyle direndi. “Kültürsüz iktisat, iktisatsız kültür olmaz” diyerek, toplumun düşünce ve üretim yapısını birlikte değerlendirmemiz gerektiğini savundu. Edebiyatçılığı siyasetle iç içe olsa da hiçbir zaman şiirinin önüne geçmedi. Çünkü o, kelimelerine inandı.
Hayatı boyunca ölümü değil, kalıcı olanı, izi silinmeyeni aradı. 5 Temmuz 2008’de, İstanbul’da Hakk’a yürüdü. Eyüp Sultan Mezarlığı'nda ebedi istirahatgâhında yatıyor.
“Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm...”
