Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Türk-İslam dönemi mezar taşlarının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla kapsamlı bir projeyi hayata geçirdi. Altı yıl sürmesi planlanan bu proje ile ülke genelinde tespit edilen tüm mezar taşları okunacak, belgelenip dijital arşivlere işlenecek, restorasyon ve konservasyon çalışmaları yapılacak.
Genel Müdür Yardımcısı Bülent Gönültaş, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde açılan “Arkeolojinin Altın Çağı” sergisinde yaptığı açıklamada, projenin ilham kaynaklarından birinin Çanakkale Savaşları’nda şehit olan bir Osmanlı askerine ait mezar taşı olduğunu anlattı. 18 Mart 1915’te Dardanos Tabyası’nda şehit düşen subay adayı Hüseyin oğlu Halim Efendi’ye ait taşın Troya Müzesi’nde sergilendiğini belirten Gönültaş, şehidin ailesine ulaşılarak bilgilendirme yapıldığını söyledi.
Dört ilde pilot çalışma başladı
Projenin ilk aşamasında İstanbul, Tokat, Denizli ve Diyarbakır’da çalışma başlatıldı. Osmanlıca kurslarla eğitilen müze uzmanları, sahada hem yazıt okumaları hem de envanterleme çalışmaları gerçekleştiriyor. Gönültaş, “Projenin test aşamasını yıl sonuna kadar bitirmeyi, altı yıl içinde ise tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde tamamlamayı planlıyoruz” dedi.
Sınırların ötesine taşınacak bir kültürel miras
Gönültaş, uzun vadede yalnızca Türkiye’deki değil, tüm Türk-İslam coğrafyasındaki mezar taşlarının da bu dijital arşive dahil edilmesini hedeflediklerini belirtti. Ani, Malazgirt Kalesi, Karacahisar Kalesi ve Silifke Kalesi gibi önemli kazı alanlarında Türk-İslam dönemi çalışmalarının son 20 yılda arttığını vurgulayan Gönültaş, “Ecdadımızın bu topraklara bıraktığı mirası belgeleyip koruyarak halkımızla buluşturmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi ziyarete açık
Arkeoloji ve tarih meraklıları için büyük bir kaynak oluşturacak dijital külliyat, hem araştırmacılara hem de kültürel mirasın korunmasına ilgi duyan vatandaşlara açık olacak. Gönültaş, vatandaşları 6 ay boyunca ziyarete açık kalacak ve yüzde 85’i ilk kez sergilenen eserlerden oluşan “Arkeolojinin Altın Çağı” sergisini görmeye davet etti.
