İsrail saldırısında hayatını kaybeden 5 yaşındaki Filistinli Hind Receb’in hikayesini konu alan “Hind Receb’in Sesi” filmi, 82. Uluslararası Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptı. Film, festivalin büyük ödülü Altın Aslan için yarışıyor.
Venedik Film Festivali’nde bu yıl en çok konuşulan yapımlardan biri, küçük bir çocuğun sesiyle dünyaya yankılanan bir trajediyi sinema perdesine taşıdı. Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania’nın yönettiği “Hind Receb’in Sesi” adlı film, 5 yaşındaki Filistinli Hind Receb’in, İsrail’in Gazze’de 29 Ocak 2024’te düzenlediği saldırıda yaşadığı son anları ve insanlığa yaptığı sessiz çağrıyı konu alıyor.
Dakikalarca alkışlanan prömiyer
Film, dünya prömiyerini büyük bir duygusal yoğunlukla gerçekleştirirken, oyuncular Saja Kilani, Motaz Malhees, Clara Khoury ve Amer Hlehel ile yönetmen Ben Hania basın toplantısında uzun süre ayakta alkışlandı. Festivalde Joaquin Phoenix’in de aralarında olduğu birçok ünlü ismin film ekibine destek vermesi, gösterime ayrı bir yankı kattı.
"Yetmedi mi?": Filmin oyuncularından ortak tepki
Oyuncu Saja Kilani, basın toplantısında tüm ekip adına yaptığı açıklamada, Gazze’de yaşananların artık görmezden gelinmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Hind’in sesi, sadece bir çocuğun değil, hayatta kalmak için yalvaran binlercesinin sesi” dedi. Açıklama, izleyiciler ve basın mensupları üzerinde derin bir etki bıraktı.
Yönetmen Ben Hania: "Bu film değil, bir vicdanın yankısı"
Kaouther Ben Hania, sinemanın yalnızca haberlerin ötesine geçerek empati kurma gücü taşıdığını belirterek, “Hind Receb’in sesini duyduğumda, bu sadece onun değil, tüm Gazze'nin sesiydi. Bu filmle, göz ardı edilenlerin hikayesini anlatmak istedim” ifadelerini kullandı.
Film, Receb ile Filistin Kızılayı gönüllüleri arasında geçen acil yardım görüşmelerinin orijinal ses kayıtlarını kullanarak, izleyiciyi hikâyenin tanığı haline getiriyor. Hind’in yaklaşık üç saat boyunca yardım çağrısı yapmasına rağmen kurtarılamaması, sinema salonunu derin bir sessizliğe gömdü.
Filmin oyuncularından Motaz Malhees, bu projenin kendi hayatıyla iç içe geçtiğini belirterek, “Bu benim için bir rol değil, yaşadığım bir gerçeklikti” dedi. Amer Hlehel ise, filmin sıradan bir oyunculuk süreciyle hazırlanmadığını, yaşananların tüm ekip için kişisel bir sorumluluğa dönüştüğünü vurguladı.
Hind’in hikayesi, tüm insanlığın sınavıdır
“Hind Receb’in Sesi”, eleştirmenlerce festivalin en dokunaklı yapımı olarak gösteriliyor. Film, yalnızca savaşın çocuklar üzerindeki etkisini değil, aynı zamanda dünyanın bu acıya gösterdiği duyarsızlığı da sorgulayan bir yapım olarak öne çıkıyor.
Uluslararası Venedik Film Festivali’nin Altın Aslan yarışında öne çıkan bu film, sanatın politikayla nasıl kesiştiğini, bir çocuğun fısıltısının nasıl haykırışa dönüşebileceğini ve sessizliğin ne denli çarpıcı olabileceğini gözler önüne seriyor.
