Yapay zekânın yaratıcı endüstrilerdeki etkisi giderek derinleşiyor. Bu dönüşümün sinema sektöründeki yansımaları, Anadolu Kültür, Sanat ve Sinema Derneği tarafından düzenlenen Anadolu Kısaları Forum kapsamında gerçekleştirilen “Sinemada Yapay Zekâ” oturumunda ele alındı. Oturumun konuşmacı ve moderatörlüğünü üstlenen Neotalent Kurucusu Zeynep Mete, teknolojinin sinema sanatını nasıl dönüştürdüğünü katılımcılarla paylaştı. Etkinlik, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla, İstanbul Atlas Pasajı Etkinlik Alanları’nda gerçekleştirildi.
“Sinema artık algoritmayla düşünmeye başladı”
Yapay zekânın sadece iş dünyasını değil, yaratıcı üretimi de kökten dönüştürdüğünü vurgulayan Zeynep Mete, “Artık bir görüntü, bir ses, hatta bir duygu bile veriden üretilebiliyor. Sinema tarih boyunca teknolojinin aynasıydı; şimdi ise yapay zekâ, yaratıcılığın tanımını değiştiriyor” dedi.
Mete’ye göre yaratım süreçleri bireysel yetenekten çok, insan ile sistemin ortak düşünme kapasitesine dönüşüyor. Bu değişim, sinemanın üretim süreçlerini olduğu kadar, anlam dünyasını da dönüştürüyor.
“Yapay zekâ, yaratıcı potansiyeli tehdit değil, genişletici bir güç”
Genç sinemacılar açısından yapay zekânın bir tehdit mi yoksa yeni bir üretim aracı mı olduğu sorusunu değerlendiren Mete, meseleyi bir yetkinlik dönüşümü olarak ele aldı; “Bugün yaratıcılık sadece ‘ne’ ürettiğin değil, ‘nasıl düşündüğün’le ilgili. Öğrenme çevikliği, etik farkındalık, sistemlerle birlikte üretme kabiliyeti artık temel yaratıcı beceriler arasında. Yapay zekâ, insanın yaratıcı sınırlarını genişletiyor.”
Mete, gelecekte yönetmenliğin tanımının da değişebileceğine dikkat çekerek, “Belki de sinema, bireysel değil kolektif bilinçle yaratılan bir sanat haline gelecek. Her film, insanlık hafızasının ortak bir yansıması olabilir” ifadelerini kullandı.
“Işık, ses, oyunculuk artık kodla yazılıyor”
Yapay zekâ tabanlı içerik üretiminin sadece sinemayla sınırlı olmadığını hatırlatan Mete, medya, reklam, müzik ve oyun sektörlerinde de kodla oluşturulan sahneler, karakterler ve anlatılarla karşılaşıldığını belirtti; “Yapay zekâ ile oluşturulan sahnelerde ışık, ses ve oyunculuk kodlarla yeniden tanımlanıyor. Artık sinema sadece kamerayla değil, kodla da çekiliyor. Ve bu dönüşüm, insanın yaratıcılığını başka bir boyuta taşıyor.”
“Sinemada yapay zekâyı konuşmak, aslında insanı konuşmaktır”
Konuşmasının sonunda yapay zekâ ile insanın yaratıcılığı arasındaki ilişkiye daha felsefi bir perspektiften yaklaşan Zeynep Mete, bu dönüşümün yalnızca teknik değil, varoluşsal bir tartışma alanı açtığını vurguladı; “Her film bir hafıza kaydıdır. Ve artık bu hafızayı yalnızca insanlar değil, sistemler de tutabiliyor. Geleceğin sineması belki de bireyin değil, insanlığın ortak bilinç haritası olacak.”
Anadolu Kısaları Forum’da yapılan bu oturum, sinema sektöründe yapay zekânın giderek artan etkisine dair çarpıcı bir perspektif sunarken, genç sinemacılara da bu dönüşümle nasıl başa çıkabileceklerine dair önemli ipuçları verdi.
