Sanat ve Düşünce Dünyasının Sarsılmaz İsmi
Türk sinemasının ve kültür hayatının unutulmaz ismi Ayşe Şasa, vefatının 11. yılında saygı ve rahmetle anılıyor. Çocukluğundan itibaren derin bir anlam arayışıyla yoğrulan Şasa, yazdığı senaryolar ve kaleme aldığı eserlerle Türk sanatına kalıcı izler bıraktı. İstanbul’da 1 Şubat 1941’de dünyaya gelen Şasa, köklü bir ailede yetişmesine rağmen Batı hayranlığının ötesine geçerek kendi iç dünyasının derinliklerine yolculuk etti.
Henüz öğrencilik yıllarında sinemaya ilgi duymaya başlayan Ayşe Şasa, 1963’te Atıf Yılmaz’a asistanlık yaparak sektöre ilk adımını attı. Aynı yıl senaryo yazarlığına başlayan Şasa, “Utanç” filmi başta olmak üzere “Battal Gazi Destanı”, “Ah Güzel İstanbul” ve “Yedi Kocalı Hürmüz” gibi hafızalara kazınan pek çok Yeşilçam klasiğine imza attı.
İçsel Arayıştan Edebiyat Dünyasına
Hayatının önemli bir bölümünü anlam arayışıyla geçiren Şasa, İbnü’l Arabi’nin eserlerinden etkilenerek İslam tasavvufuna yöneldi. 18 yıl süren ağır sinir hastalığından manevi derinliği sayesinde kurtulan Şasa, “Yeşilçam Günlüğü”, “Delilik Ülkesinden Notlar” ve “Bir Ruh Macerası” gibi önemli eserleriyle düşünce dünyasına da damga vurdu.
Hayatı boyunca gençlere kapılarını açık tutan usta kalem, evini adeta bir okul haline getirerek birçok öğrenciye rehberlik etti. Sahip olduğu kültürel birikimi paylaşmaktan hiç çekinmeyen Şasa, Yeşilçam’ın karanlık yüzünü aydınlatan samimi notları ve tecrübeleriyle yeni nesil sinemacılara ışık tuttu.
Unutulmaz Senaryolar ve Kalıcı İzler
Ayşe Şasa, senaristlik kariyerinde “Çapkın Kız”, “Son Kuşlar”, “Toprağın Kanı”, “Harun Reşid’in Gözdesi”, “Arkadaşım Şeytan” gibi onlarca unutulmaz yapıma katkıda bulundu. 2008 yılında “Dinle Neyden” filmiyle sinemaya güçlü bir dönüş yapan Şasa, kültür hayatına verdiği katkılarla anılmaya devam ediyor.
Anlamın Peşinde Bir Ömür
73 yaşında hayata veda eden Ayşe Şasa, ardında derin bir fikir mirası ve anlam arayışına adanmış bir ömür bıraktı. Türk sinemasının duayen ismini, vefatının 11. yılında rahmetle yad ediyor, kültür ve sanat dünyamızda bıraktığı eşsiz izlerin önünde saygıyla eğiliyoruz.
