Sahadan izlenimler

Türkiye milleti olarak siyaseti de seçimleri de seviyoruz. 24 Haziran seçimleri öncesinde de alanlar epey hareketli. 
Sıcak hava,oruç v.s. hız kesmiyor. 
Adaylar kendilerini seçmene anlatma yarışında. 
Bir yan icraatlar ve projeler anlatıyor, diğer yan vaat ediyor. 
***
Seçim çalışmaları kapsamında saha dolaşmalarımız,vatandaşlarla konuşmalarımız oluyor.
Seçmen kime inanacağını, kime inanmayacağını çok net biliyor.
Seçmen son derece bilinçli.
Kimin ne yapıp ne yapmayacağının idrakinde. 
Gördüğüm şu; 'vereceğim', 'kapatacağım', 'yıkacağım', 'kaldıracağım', 'sökeceğim', 'yapacağım' gibi hamasi söz dizisi millette karşılık bulmuyor benden söylemesi.
Seçimi kazanmak isteyen milletin dilini anlamalı, gönlünü kazanmalı, derdini dinlemeli, dokunmalı.
Seçmen bütün siyasi partilerin teşkilat mensuplarından daha çok çalışıyor.
Bu ülkenin geleceğine dair umudu çok yüksek ve bunun için çaba sarfediyor.
***
Bir sokak çalışması sırasında şahit oldum, 7-8 kadın oturuyorlar, konu elbette 24 Haziran seçimleri.
Biri 'ekonomi kötüye gidiyor' dedi. 
Öteki cevap verdi: "Bugüne kadar cebimize para mı giriyordu? Şimdi ayda 500 lira devlet maaş veriyor." (65 yaş aylığı kastediliyor.) 
Bir başkası, "Durun hele! Bir telefonla kapımızın önüne ambulans geliyor." dedi. 
Devamında 'yatalak hastam için eve geliyorlar, bütün ihtiyacı görüyorlar.' dedi birisi de. 
Ben sadece dinledim. Belli ki sosyal politikalar milleti memnun ediyor. 
***
Seçmen her şeyin farkında. 
O yüzden siyasi aktörler enerjilerini hamasi, popülist söylemlerin dışına çıkarmadıkça milletten oy falan alamazlar diye düşünüyorum.
Ayrıca sahada Cumhurbaşkanımıza yoğun bir sevgi ve sadakat var.
Afişlerdeki fotoğraflar öpülüyor, dualar ediliyor. 
Sayın Cumhurbaşkanımıza olan bu yoğun teveccüh Ak Parti teşkilatlarının da en büyük gücü olmalı. 
CHP ise seçim kazanmak istiyorsa, yeni argümanlar bulmak zorunda. 
Apolet sökme, diploma, son yakaladığını sandığı promter vakası ile bir yere varamayacağını anlamalı.
Ya da CHP, ilk adım olarak ne istediğini bilmekle işe başlamalı. 
Bu ülkenin geleceğine dair nasıl bir siyaset üreteceklerini millete anlatmalı.
Beyler mevzu mühim, millet sizi izliyor ve not veriyor.
Millet hamasi popülist siyaseti ciddiye almıyor bu böyle biline. 
Karne 24 Haziran akşamı elinize verildiğinde “eyvah” demeyin diye biraz milletin hassasiyetlerine kulak vermeniz en azından empati yapmanız yeterli.