EMİNE KAŞIKCI- Yeni Şafak yazarı Aydın Ünsal, "Ya kazansaydı?" başlıklı yazısını köşesine taşıdı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in bakanlık devir teslim töreninde yaptığı açıklamada “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” sözlerini hatırlatan Ünsal, rasyonel zeminden çıkışın 2018 seçimleri sonrası başladığını ifade ederek isim belirtmeden Erdoğan’ın damadı eski Hazine ve Maliye bakanı Berat Albayrak’a yüklendi.
Uygulanan ekonomi politikasını eleştiren Ünsal, Berat Albayrak'ı işaret ederek Türkiye’ye çok ama çok büyük kötülük yaptığını söyledi.
Türkiye’yi soktukları maceranın faturasının çok ağır olduğunu belirten Ünsal, Türkiye'nin belki de hasarı 10 yıl ödenmeyecek bir bedelin altına girdiğini dile getirdi.
Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kurduğu ekonomi ekibinin kısa sürede Türkiye’yi düzlüğe çıkaracağına şüphe olmadığı konusunda övgülerde bulunurken "Türkiye’yi geleceğe daha güçlü taşıyacaktır." dedi.
Ünal'ın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
Rasyonel zeminden çıkış 2018 seçimleri sonrası başlamıştı. Dönemin hem çok yetkili hem de çok güçlü Hazine ve Maliye Bakanı, bugün dahi çerçevesini, muhtevasını, takvimini, hedeflerini bilmediğimiz, esasen sadece kendi zihninde var olan ve oradan dışarı da çıkamayan bir modelle bütün dengeleri, bütün göstergeleri altüst etmişti. Beş yıllık süreçte zaman zaman rasyonaliteye dönüş girişimleri oldu ama kısa sürdü. Hem o bakanın, hem de bir takım danışmanların Türkiye’yi soktukları maceranın faturası çok ağır. Türkiye belki de hasarı 10 yıl ödenmeyecek bir bedelin altına girdi. Türkiye’ye çok ama çok büyük kötülük yapıldı.
Zararın neresinden dönülse kâr. Umarız rasyonellik kesintiye uğramadan devam eder. Esasen Türkiye’nin kısa ve orta vadede başka seçeneği de yok.
“Ben yaptım oldu” anlayışıyla bir yere varılamayacağını ağır bedel ödeyerek gördük.
Seçmen Erdoğan’ı işbaşına getirirken, “yaparsa yine Erdoğan yapar” diyerek getirdi. Ekonomide zor günler geçireceğimiz görülüyor ama Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kurduğu ekonomi ekibinin kısa sürede Türkiye’yi düzlüğe çıkaracağına da şüphe yok. 28 Mayıs’la yeniden yeşeren umut, Türkiye’yi geleceğe daha güçlü taşıyacaktır.
