Güzelliğin oyunculuk mesleğinde fark edilirliği kolaylaştırdığını belirten Rojda Demirer, “Sektöre ilk adım attığımda ben de güzelliğimi kullandım” dedi.
36 yaşındaki Demirer'in şöyle konuştu:
"Fiziki artıların bu meslekte fark edilir olmak içi̇n büyük bir şans olduğu su götürmez bir gerçek. Bu anlamda, sektöre ilk adım attığım dönemlerde ben bu şansı olumlu yönde kullandım. Ama mesleğimizde kalıcı olabilmek için bu kesinlikle tek başına yeterli değil.
Oyunculuk mesleği, çok fazla etkene gerek duyan bir meslek; bunun en başında da akıllı olmak ve çok çalışmak geliyor bence… Zekasıyla yeteneğini birleştirip fiziki özellikleri yeterli olmasa bile bu eksiğini çok çok geride bırakıp kendinden söz ettiren pek çok oyuncu var... Sadece güzelliğine güvenip yerinde saymayı tercih edip yok olup giden pek çok yüz olduğu gibi...
Aslında hayattan ne istediğini bilmekle, zaman içerisinde kendi içine dönüp seni nelerin mutlu ettiğini çözümlemekle alakalı bir durum bu bence… Sürekli başrol istemek ya da başrol gelir mi gelmez mi kaygısı insanı tüketen bir durum… Benim hiçbir zaman böyle kaygılarım olmadı.
Eğer aşksızsam; en büyük kurtarıcım işim diyebilirim. Sahip olduğum bir çikolata markası var ve çocuğum gibi zamanımın büyük bölümünü ona harcıyorum. Tabii o dönemde bir de dizim olursa eğer, çok fazla zamanım kalmıyor zaten. İşteki başarı da manevi bir tatmin sağlıyor"
Mag dergisine konuşan Demirer rol aldığı Kördüğüm dizisi hakkında ise şunları söyledi: "Neslihan salt kötü bir karakter değildi. Zaafları olan, bu nedenle hatalar yapan, bunların bedellerini ödeyen, duygu geçişlerini, nefreti ve aşkı yoğun yaşayan bir karakterdi. Kötü demek haksızlık olur. Kendi içinde hep haklılıkları vardı aslında; Neslihan’ı sevmemdeki en büyük sebeplerden de biriydi. Renkli karakteri, yaptıklarının altında yatan netlik, yaşadığı aşkı gerçekten öyle hissettiği için yaşadığı hissi, seyirciye geçti."
