Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 11 Mart 2020’de pandemi ilan edilen ve dünya genelinde 7 milyonu aşkın insanın hayatını kaybetmesine yol açan Covid-19 salgını, “Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu” statüsünden çıkarılmasına rağmen can kayıplarıyla etkisini sürdürüyor.
Covid-19'un Başlangıcı ve Küresel Yayılımı
Covid-19'un ilk vakaları, 2019 yılının sonunda Çin’in Hubey eyaletindeki Vuhan kentinde, sebebi bilinmeyen solunum yolu rahatsızlığı olarak ortaya çıktı. İlk ölüm vakası ise 2020’nin başlarında kayıtlara geçti. Hastalığın, yarasalarda bulunan bir beta koronavirüsün mutasyona uğramış hali olduğu ve Vuhan’daki deniz ürünleri pazarına giden kişilerde ilk olarak görüldüğü tespit edildi.
Çin dışındaki ilk vaka 13 Ocak 2020'de Tayland'da ortaya çıktı, ardından Japonya, ABD ve Avrupa'ya sıçradı. DSÖ, salgının hızla yayılmasının ardından 30 Ocak 2020’de “Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu” ilan etti. 11 Şubat 2020’de ise hastalığın ismini “COVID-19” olarak değiştirdi.
Vaka ve ölüm sayılarındaki artışın kritik seviyeye ulaşması nedeniyle DSÖ, 11 Mart 2020’de salgını küresel pandemi ilan etti. Aynı gün, Türkiye’de de ilk Covid-19 vakası tespit edildi.
Covid-19’a Karşı Alınan Önlemler ve Kısıtlamalar
Hastalığın yayılmasını önlemek için dünya genelinde sert tedbirler alındı. Maske zorunluluğu, sokağa çıkma yasakları, karantina uygulamaları ve PCR testleri gündelik yaşamın bir parçası haline geldi.
DSÖ, 5 Haziran 2020’de maske kullanımına yönelik yayımladığı rehberde hükümetlere halka açık alanlarda cerrahi maske kullanımını teşvik etme çağrısında bulundu. Ekonomik ve sosyal hayatı derinden etkileyen bu kısıtlamalar, küresel çapta büyük dönüşümlere neden oldu.
Mutasyonlar ve Yeni Varyantlar
Covid-19'un mutasyona uğrayarak farklı varyantlara evrilmesi, hastalığın yayılmasını ve ölümcüllüğünü artırdı. DSÖ, yeni varyantları “Endişe Verici Varyant” (VOC) ve “İzlenmesi Gereken Varyant” (VOI) olarak sınıflandırdı.
Alfa (İngiltere, Eylül 2020)
Beta (Güney Afrika)
Gama (Brezilya)
Delta (Hindistan)
Omicron (Güney Afrika)
Bu varyantlar, küresel çapta yeni dalgalara neden oldu.
Aşı Çalışmaları ve Küresel Aşılama Süreci
Pandemiyi kontrol altına almak amacıyla geliştirilen aşılar, büyük umut vadetti. 2 Aralık 2020’de İngiltere, Pfizer/BioNTech aşısına acil kullanım onayı vererek dünyada tescillenen ilk Covid-19 aşısını onayladı. Ardından Moderna, AstraZeneca, Sinovac ve Sputnik V gibi aşılar da kullanıma sunuldu.
Avrupa İlaç Ajansı (EMA), Kasım 2021’de Pfizer’in geliştirdiği antiviral ilaç Paxlovid’i onayladı. Covid-19 tedavisinde kullanılan bu ilaç, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde hastalıkla mücadelede yeni bir dönemi başlattı.
2022 yılının ortalarına doğru birçok ülkede Covid-19 tedbirleri gevşetildi. PCR testi zorunluluğu ve maske kullanımı kaldırıldı. 5 Mayıs 2023’te DSÖ, Covid-19 salgınını “Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu” kapsamından çıkardığını duyurdu.
Covid-19 Hâlâ Tehdit Olmaya Devam Ediyor
DSÖ’nün en güncel verilerine göre:
Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 7 milyonu geçti.
En çok ölüm ABD, Brezilya, Hindistan ve Rusya’da kaydedildi.
Şubat 2024'te Covid-19 nedeniyle 3 bin 73 kişi hayatını kaybetti.
Son bir hafta içinde 517 kişi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi.
Dünya genelinde 94 bini aşkın kişi hâlâ Covid-19 ile mücadele ediyor.
Salgının başından bu yana 777 milyondan fazla vaka kayıtlara geçti.
Küresel çapta 13 milyar doz aşı uygulandı.
Her ne kadar pandemi acil durumu kaldırılmış olsa da, Covid-19’un etkileri sürüyor. Uzmanlar, bağışıklık sistemini güçlü tutmanın ve gerekli durumlarda tedbirlerin alınmasının önemli olduğunu vurguluyor.