Daha İyi Sonuçlar, Daha Az Harcama
Yapılan geniş kapsamlı çalışmaya göre, depresyon, anksiyete ve benzeri psikiyatrik rahatsızlıklarla mücadele eden bireyler, mobil terapi uygulamalarını kullandıklarında geleneksel tedaviye kıyasla daha hızlı toparlanma gösteriyor. Aynı zamanda bu uygulamalar sayesinde yüz yüze danışmanlık seanslarına duyulan ihtiyaç azalıyor, bu da tedaviye erişim süresini kısaltıyor ve sağlık harcamalarını düşürüyor.
Araştırma, işverenlerin veya sağlık sigortası şirketlerinin bu tür uygulamaları çalışanlara sunmasının, yıllık kişi başı sağlık harcamasında binlerce dolarlık tasarruf anlamına gelebileceğini de vurguluyor.
Hangi Uygulamalar Öne Çıkıyor?
İncelemeye alınan uygulamalar arasında meditasyon, bilişsel davranışçı terapi (BDT) tabanlı rehberlik, kriz yönetimi, gün içi ruh hali takibi ve psikoeğitim modülleri sunan yazılımlar yer aldı. Uygulamaların başarı oranı, kişiye özel önerilerde bulunabilme kabiliyeti ve kullanıcı dostu ara yüzlere sahip olmalarıyla doğrudan ilişkili bulundu.
Araştırmaya katılan bireylerin büyük çoğunluğu, uygulamaların anonimlik sağlamasından ve 7/24 erişilebilir olmasından ötürü kendilerini daha rahat hissettiklerini belirtti.
Uzmanlardan Dengeli Yaklaşım Çağrısı
Psikiyatristler ve klinik psikologlar, dijital çözümlerin destekleyici olduğunu ancak tamamen geleneksel terapilerin yerine geçemeyeceğini vurguluyor. Bu uygulamalar, özellikle erken müdahale, takip ve danışmanlığa ulaşımın zor olduğu bölgelerde hayati bir boşluğu doldurabilir.
Uzmanlar, dijital terapilerin daha fazla bireyselleştirilmesi, bilimsel temellere dayanması ve düzenli denetlenmesi gerektiği konusunda hemfikir. Ayrıca, ruh sağlığı verilerinin korunması ve uygulamaların etik sınırlar içinde kalması da büyük önem taşıyor.
Kaynak: Statnews