Sağlık alanında dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamaları, yalnızca teknolojik bir ilerleme değil, aynı zamanda sağlık çalışanlarının refahını önceleyen köklü bir reformun habercisi oluyor. Yapay zekâ ve dijital sağlık teknolojilerinin, özellikle perioperatif dönemde görev yapan klinisyenlerin tükenmişliğine etkileri üzerine yapılan yeni çalışmalar, sağlık sistemimizdeki dönüşümün insan odaklı ve sürdürülebilir bir zemine oturduğunu gözler önüne seriyor.
Verimlilik Artıyor, İş Yükü Azalıyor
Generatif yapay zekânın sunduğu yenilikçi çözümler; otomatik metin özetleme, ortamdan sesli transkripsiyon (ambient transcription) ve tanısal muhakeme süreçlerinde destek sunarak, hekimlerin idari yükünü azaltıyor. Özellikle ameliyathane içi ve dışı iş akışlarının otomasyonu sayesinde, sağlık personelinin odak noktasının yeniden hasta bakımı olması sağlanıyor. Bu gelişmeler, hem hasta güvenliği hem de klinisyen verimliliği açısından çığır açıcı nitelik taşıyor.
Tükenmişliğin Tetikçileri Belirleniyor
Çalışmalar, tükenmişlik sendromuna yol açan faktörleri detaylı şekilde inceliyor. Hasta kaynaklı stres faktörleri, dijital sistemlerin karmaşıklığı, kurum içi iletişim eksikliği ve yapay zekâ sistemlerine karşı duyulan güvensizlik gibi unsurlar, klinisyenlerin ruh sağlığını tehdit ediyor. Bununla birlikte, kaynak yetersizliği, yoğun mesai saatleri ve yeterli destek sistemlerinin eksikliği de tükenmişliğin başlıca nedenleri arasında yer alıyor.
Tükenmişlik Hasta Güvenliğini Etkiliyor
Klinisyen tükenmişliğinin hasta bakımına doğrudan etkisi ise hayati öneme sahip. Yapılan araştırmalar, tükenmişlik yaşayan sağlık çalışanlarının hata yapma olasılığının arttığını, hasta deneyiminin olumsuz etkilendiğini ve komplikasyon oranlarının yükseldiğini gösteriyor. Bu durum, sağlık hizmetlerinde kalitenin korunması adına sağlık çalışanı refahının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Ulusal ve Kurumsal Destek Şart
Tükenmişlikle mücadelede yalnızca bireysel değil, kurumsal ve ulusal düzeyde politikaların geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Bu kapsamda; hasta güvenliği olaylarında verilen psikososyal destek, öz bakım uygulamaları, kurumsal farkındalık eğitimleri ve mesleki dengeyi sağlayacak yapısal düzenlemeler öne çıkıyor. Türkiye’nin güçlü sağlık altyapısı ve dijital sağlık vizyonu doğrultusunda atılacak adımlar, bu süreçte belirleyici rol oynayacak.
Milli Sağlık Vizyonuna Katkı
Türkiye’nin dijital sağlıkta ortaya koyduğu vizyon, yalnızca teknolojik bir atılım değil, aynı zamanda sağlık çalışanlarının refahına doğrudan katkı sağlayacak bir stratejik yaklaşımı temsil ediyor. Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların bu alandaki kararlı duruşu, hem sağlık çalışanlarının tükenmişliğine karşı mücadeleyi hem de hasta memnuniyetini aynı anda yükseltmeyi mümkün kılacak.
Kaynak: https://periop.jmir.org/announcements/528?utm_term&utm_campaign=
