Çizgi Roman Dünyasına Sessiz Bir Dönüş
“Batman: Year 100” ve “Battling Boy” gibi unutulmaz çizgi romanlara imza atan Paul Pope, uzun bir sessizliğin ardından yeniden sahnede. On yılı aşkın süredir büyük bir proje yayımlamayan sanatçı, New York’taki Philippe Labaune Galerisi’nde kapsamlı bir sergiyle ve “PulpHope2” adlı güncellenmiş sanat kitabıyla hayranlarının karşısına çıkıyor. Ayrıca, kendi yayımladığı bilimkurgu serisi “THB”nin ilk cildi de bu sonbaharda okurlarla buluşacak.
Bu hamleler, Pope’un deyimiyle bir “satranç hamleleri serisi”nin parçaları. Hedefi açık: Hem kendini yeniden tanıtmak hem de çizgi roman dünyasındaki yerini sağlamlaştırmak.
Sanatçı mı, Küratör mü?
Paul Pope kariyerine dönüp baktığında hem geleceğe hem de geçmişe odaklandığını söylüyor. Onun için önemli olan, çizdiği yüzlerce eserden en iyi olan %10’luk kısmı. “Jack Kirby’nin dediği gibi: ‘Önemli olan o en iyi %10’dur, gerisi seni oraya ulaştırır.’”
Kariyerinde sadece çizgi roman değil, moda, afiş, varyant kapaklar gibi pek çok alanda üretim yapan Pope, bu eserleri bir bütün olarak ele almayı ve izleyicilere kapsamlı bir anlatı sunmayı amaçlıyor.
Dijitale Direnen Bir Analog Sanatçı
Paul Pope, kariyerinin büyük kısmında geleneksel araçlarla çalışan bir sanatçı oldu. Fırça, kalem ve Sumi mürekkebi onun vazgeçilmezleri arasında. Yine de teknolojiden tamamen uzak değil; özellikle Photoshop’u renk ve doku işleri için kullanıyor.
Ancak dijital araçların sanatın ruhunu eksilttiğini düşünüyor: “Orijinal bir çizim yoksa, sadece ikili kodlar varsa... O zaman neye sahip oluyorsunuz?”
Pope aynı zamanda Alex Toth, Steve Ditko, Moebius ve Frank Miller gibi ustalardan öğrendiklerine de sadık kalmak istiyor. Onların izinden giderek analog sanatın taşıyıcısı olmayı bir sorumluluk olarak görüyor.
Yapay Zeka: Sanat mı, Tehlike mi?
Pope yapay zekâyı tamamen dışlamıyor. Araştırmalarında sıklıkla kullandığını, hatta hikâye yapıları üzerine düşünürken bir “danışman” gibi gördüğünü ifade ediyor. Ancak çizim sürecinde ona yer vermiyor.
En büyük korkusu, yapay zekâ ile üretilen sanat değil, otomatikleşmiş savaş teknolojileri, gözetim sistemleri ve “katil robotlar.” Pope bu konuda uyarıyor:
“Birinin çizimlerimi taklit etmesinden çok, dronlar ve gözetim sistemlerinin nereye evrileceği beni korkutuyor.”
Yasal Belirsizlik ve Telif Tartışmaları
Yapay zekânın telif haklarını ihlal edip etmediği, sanatçılar arasında büyük tartışmalara yol açıyor. Pope da bu konuda net değil ancak dikkat çekici bir benzetme yapıyor:
“Bu durum biraz 90’larda MP3’lerin torrent’lenmesine benziyor. Sanatçının izni olmadan yapılan bir dağıtım söz konusu.”
Ancak işler karmaşık. Çünkü yapay zekâ bir eseri birebir kopyalamasa bile onun stilini yeniden üretebiliyor. Pope, bunun hukuki bir mücadeleye dönüşeceğini ve özellikle ABD dışındaki ülkelerde düzenlemelerin zorlaşacağını öngörüyor.
Yakın Gelecek: Robotlar ve İnsanlık
Daha da çarpıcı olan, Pope’un yakın geleceğe dair tahminleri:
“İki-üç yıl içinde robotlar hayatın birçok alanında yer alacak. Savaş alanında, kafelerde, çizgi roman stüdyolarında... Hatta bazı yayıncılar sanatçıları tamamen AI ile değiştirmeyi planlıyor olabilir.”
Ancak Pope karamsar değil. “Yaratıcılık” ve “insanlık” gibi değerlerin hâlâ eşsiz olduğunu savunuyor. Ona göre makineler, ancak biz onlara tüm kontrolü verirsek sanatın yerini alabilirler.
THB’nin Dönüşü ve Sıradaki Hamleler
Pope’un büyük bilimkurgu serisi THB, bu yıl raflara dönüyor. Bu, onun yeniden doğuş hikâyesindeki önemli adımlardan biri. Sırada ise merakla beklenen “Battling Boy 2” var.
“Bu kitaplar yıllardır içimde birikti. Şimdi hepsi birer birer gün yüzüne çıkıyor. Bu, yeniden yola koyulmamı sağladı.”
