Çin’in Jiangsu eyaletindeki Nanjing şehri, geleceğin yaşam standartlarını belirleyecek teknolojilere ev sahipliği yapıyor. Alman ev aletleri devi BSH Hausgeräte GmbH’nin Çin temsilciliği, bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Şirketin Nanjing'de kurduğu yüksek teknoloji araştırma merkezi, dünya çapında ev yaşamını dönüştürecek ürünlerin geliştirilmesinde kilit rol üstleniyor.
Nanjing'deki BSH Ar-Ge tesisi, donmuş eti 10 dakikada çözdürüp tazeliğini koruyan buzdolapları, kendini on yıl boyunca temiz tutabilen davlumbazlar ve Michelin şeflerine özgü vakumlu pişirme tekniklerini ev mutfaklarına taşıyan sistemler üzerinde çalışıyor.
BSH Çin’de Dönüşüm: Üretimden Küresel Ar-Ge Merkezine
BSH, 1994’te Çin pazarına adım attıktan sonra 2004’te Nanjing’de büyük bir üretim kampüsü kurdu. 2011’de açılan araştırma merkezi ise 2020 yılında yeni binasıyla genişletildi. 400 milyon yuan yatırımla hayata geçirilen bu merkez, 47.000 metrekarelik alanda faaliyet gösteriyor ve 700’den fazla uzmana ev sahipliği yapıyor.
2024 itibarıyla bu tesis, BSH grubunun dünya çapındaki en büyük entegre araştırma merkezi unvanını kazandı. BSH Çin Genel Müdürü Chen Chao, bu adımı “Çin inovasyon motorunun başlatılması” olarak tanımlıyor.
Neden Nanjing? Büyük Pazar, Yetenek Havuzu ve İnovasyon Kültürü
BSH Çin Yönetim Kurulu Başkanı Yao Yong, bu büyük Ar-Ge yatırımı için Nanjing’in tercih edilmesinde üç temel faktöre dikkat çekiyor: Çin’in devasa pazarı, nitelikli insan kaynağı ve inovasyona açık ekosistemi. Nanjing’in önde gelen üniversiteleri, BSH gibi teknoloji devlerine sürekli yüksek kalitede mühendis ve araştırmacı sağlıyor.
Ayrıca yapay zeka, gıda mühendisliği ve tekstil gibi alanlarda üniversitelerle kurulan işbirlikleri, ürün geliştirme süreçlerini ciddi anlamda hızlandırıyor.
Yabancı Yatırımlar İçin Model Şehir
Nanjing, son yıllarda üretimden çok araştırmaya yönelen çok uluslu şirketler için bir cazibe merkezi haline geldi. Yerel yönetimin destekleyici politikaları ve fikri mülkiyet haklarını koruma konusundaki kararlı adımları, bu dönüşümde kritik rol oynadı.
Yalnızca 2011’de 9 olan yabancı araştırma merkezi sayısı, 2025 itibarıyla 48’e yükseldi. Bu merkezlerin çoğu, doğrudan üretimden bağımsız, sadece inovasyon ve Ar-Ge faaliyetlerine odaklanıyor.
PwC'nin 2025 tarihli bir raporuna göre, çok uluslu şirketlerin Çin’deki yatırım kararlarında “yetenek havuzu” ve “fikri mülkiyet güvencesi” belirleyici rol oynuyor. Nanjing her iki alanda da güçlü bir profil çiziyor.
“Çin’de üretim”den “Çin için inovasyon”a geçiş
Bugün BSH'nin Nanjing'deki yatırımı, sadece Çin değil, küresel tüketici pazarlarına hitap eden bir inovasyon merkezi olarak konumlanıyor. Çin’in dışa açılma politikaları, yalnızca üretimi değil, Ar-Ge alanında da küresel işbirliklerini derinleştiriyor. Bu da Nanjing’in, çok uluslu şirketler için “geleceğin inovasyon kenti” haline gelmesini sağlıyor.
