Sanal Bahis: Çocukların Geleceğini Tehdit Eden Gizli Tehlike
Ahde Vefa Platformu Başkanı Nuran Kırlak, sanal bahis uygulamalarının özellikle 18 yaş altı çocukları hedef aldığını ve bu durumun hem aileleri hem de toplumu büyük bir tehlikeye sürüklediğini vurguluyor. Kırlak'a göre, hızlı para kazanma hayaliyle bu tuzaklara düşen çocuklar, sadece maddi kayıplar yaşamakla kalmıyor, aynı zamanda psikolojik ve sosyal travmalarla da karşı karşıya kalıyor.
Gençler Neden Sanal Bahise Yöneliyor?
Sanal bahis, pandemi sonrası dönemde büyük bir yükseliş gösterdi. Türkiye'deki yasa dışı bahis pazarının yıllık hacminin milyarlara ulaştığı belirtiliyor. Bu durumun en büyük mağdurları ise gençler ve çocuklar.
Ekonomik Zorluklar: İşsizlik ve gelecek kaygısı, gençleri kolay para kazanma vaadiyle sanal bahise itiyor.
Dijital Dünyanın Cazibesi: Akıllı telefonlar ve internetin yaygınlaşması, çocukların bu sitelere kolayca erişmesini sağlıyor.
Sosyal Medya ve Tanıtımlar: Fenomenlerin ve hatta bazı spor kulüplerinin bu sitelerin reklamını yapması, sanal bahisi cazip gösteriyor.
Nuran Kırlak, kumar bağımlılığının en çok 18-35 yaş aralığını vurduğunu ancak 18 yaş altı çocukların da yüksek risk altında olduğunu belirtiyor. Araştırmalara göre, gençler yetişkinlere göre 1,5 kat daha fazla kumar eğilimi gösteriyor.
Yıkıcı Etkileri: Sadece Para Kaybı Değil
Sanal bahis, sadece cebi değil, aynı zamanda hayatları da yakıyor. Kırlak, bu tehlikenin boyutunu ortaya koyan çarpıcı örnekler paylaştı:
Ailelerin Dağılması: Bir babanın paylaştığı hikayede, oğlunun Bitcoin ve sanal kumarda 1,5 milyon TL kaybetmesi, ailenin dağılmasına neden oluyor.
Suç ve Şiddet: Bir genç, sanal bahis yüzünden borçlandığı kişiler tarafından tehdit edilince, ailesinin evindeki kasanın şifresini veriyor ve yaklaşık 10 milyon TL değerinde ziynet eşyası ve nakit çalınıyor. Bu olaylar, sanal bahisin sadece para kaybı değil, aynı zamanda soygun ve şiddet gibi gerçek hayattaki tehlikeleri de beraberinde getirdiğini gösteriyor.
Psikolojik Sorunlar: Bağımlılık, gençlerde depresyon, kaygı bozukluğu ve sosyal kopukluklara yol açıyor.
Aileler ve Toplum Üzerindeki Yıkım
Sanal bahis, bireysel bir sorun olmaktan çıkıp toplumsal bir yaraya dönüşüyor. Kırlak'a göre, bu durumun aileler ve toplum üzerindeki etkileri oldukça ağır:
Ekonomik Yıkım: Aileler, çocuklarının borçlarını ödemek için evlerini, arabalarını satıyor, kredi çekiyor. Bu durum aile bütçelerini sarsıyor ve yasa dışı bahis sektörü kayıt dışı ekonomiyi besleyerek devleti vergi kaybına uğratıyor.
Güven Krizi: Çocukların gizli oyunları, aile içinde güven sorunlarına yol açıyor ve ilişkileri zedeliyor.
Artan Suç Oranları: Para kaybeden gençler, borçlarını ödemek için hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçlara yönelebiliyor.
Çözüm İçin Acil Eylem Çağrısı
Nuran Kırlak, bu tehlikeye karşı topyekun bir mücadele çağrısında bulunuyor. Çözüm için atılması gereken adımları şu şekilde sıralıyor:
Hukuki Düzenlemeler: Yasa dışı bahisçilere yönelik cezalar caydırıcı şekilde artırılmalı.
Eğitim ve Bilinçlendirme: Ailelere dijital ebeveynlik eğitimi verilmeli, gençlere sanal bahisin yıkıcı sonuçları gerçek hikayelerle anlatılmalı.
İnternet Kısıtlamaları: Çin'de olduğu gibi 18 yaş altı kullanıcılar için yaş kısıtlamaları getirilmeli.
Ünlülere Yaptırımlar: Bahis reklamı yapan fenomenlere ve ünlülere cezai yaptırımlar uygulanmalı.
Nuran Kırlak, "Bu tehlike karşısında susmayın," diyerek ailelere sesleniyor ve çocuklarının sanal bahis oynayıp oynamadığını sorgulamalarını istiyor. Toplum olarak el ele vererek bu yıkımı durdurabileceğimizi vurguluyor.
