Sanders: “Bu Sanayi Devrimi Değil, Çok Daha Derin Bir Dönüşüm”
ABD Senatörü Bernie Sanders, yapay zekâ teknolojisinin iş gücü üzerindeki etkileri konusunda sert ve açık bir uyarıda bulundu. Vermont senatörü, AI teknolojilerinin toplumsal eşitsizliği derinleştirme riski taşıdığını ve bu sürecin yalnızca teknolojik değil, politik bir mücadele alanı olduğunu belirtti.
Gizmodo’ya verdiği röportajda konuşan Sanders, yakın dönemde yapay zekâ konusunda birçok uzman ve teknoloji CEO’suyla görüşmeler yaptığını aktardı. Ancak görüştüğü isimleri açıklamaktan kaçınan Sanders, fikir ayrılıklarına dikkat çekti: Bir kesim yapay zekânın büyük iş kayıplarına yol açacağını savunurken, diğerleri yeni iş alanlarının doğacağına inanıyor.
Ancak Sanders’a göre bu süreç, önceki teknolojik dönüşümlerden çok daha farklı ve tehlikeli olabilir:
“Bu Sanayi Devrimi değil. Çok daha sert etkiler doğurabilir.”
“Verimlilik Artıyor Ama İşçiler Kazanmıyor”
İki kez başkanlığa aday olan Sanders, yapay zekâ çağında üretkenliğin hızla artmasına rağmen işçilerin bu verimlilikten ekonomik anlamda faydalanmadığına dikkat çekti. Sanders’a göre bu kazançlar doğrudan teknoloji şirketlerine ve yatırımcılara gidiyor.
“Çalışanlar daha az kazanıyor. Üretkenlik artışı var ama bu faydalar işçilere yansımıyor. Tüm kazanç, teknolojiyi geliştiren şirketlerin kasasına giriyor.”
Sanders, teknolojik ilerlemenin emek haklarını zayıflatmak yerine güçlendirmesi gerektiğini vurgulayarak, bu konuda siyasi iradenin şart olduğunu ifade etti:
“Eğer politik yapıyı değiştirmezsek, bu teknolojinin getirileri yalnızca tepedekilere hizmet edecek.”
“AI Ne İyi Ne Kötü, Ama Kesinlikle Bilim Kurgu Değil”
Teknoloji karşıtı bir pozisyon almadığını açıkça belirten Sanders, yapay zekânın doğası gereği tarafsız olduğunu, ancak nasıl kullanıldığına göre sonuçlarının şekilleneceğini söyledi. Aynı zamanda, kontrol kaybı ihtimaline dair ciddi endişelerin altını çizdi:
“Yapay zekânın toplumu kontrol etmesi ve insanların bu teknolojiyi kontrol edememesi, gerçek bir endişe. Bu sadece bir kıyamet senaryosu değil; sektördeki birçok bilgili isim bu konuda ciddi kaygılar taşıyor.”
Teknolojiyi Değil, Eşitsizliği Sorguluyor
Sanders’ın yaklaşımını diğer politikacılardan ayıran en temel nokta, teknolojik değişim karşısında pasif bir gözlemci olmak yerine aktif bir denetleyici rolü benimsemesi. AI gibi dönüştürücü bir teknolojinin, emekçi sınıflar aleyhine bir silaha dönüşmesini önlemeye kararlı olduğunu vurgulayan Sanders, teknoloji CEO’larının hesap verebilir olmasını istiyor.
Yapay zekâya dair politik tartışmaların giderek yüzeyselleştiği bir dönemde, Sanders’ın uyarıları, teknolojinin toplumsal etkilerine dair daha derin ve yapısal bir sorgulamayı gündeme taşıyor.
