Aşkı Ararken Tüm Dijital Geçmişinizi Teslim Etmeye Var mısınız?
Belçikalı medya sanatçısı Dries Depoorter, dijital mahremiyet ve gözetim temalarını tartışmaya açan yeni bir projeye daha imza attı. “Browser Dating” adlı yeni flört uygulaması, kullanıcıları geleneksel profil fotoğrafları ya da biyografilerle değil, tüm internet tarayıcı geçmişlerine göre eşleştiriyor.
Depoorter, daha önce de sıra dışı teknolojik sanat projeleriyle dikkat çekmişti. Ancak bu kez konuyu oldukça kişisel bir alana taşıyor: dijital benliğimizin mahrem köşeleri.
“Seçmeyeceğiniz Yönlerinizi Gösterecek”
Uygulamanın temel işleyişi oldukça basit: Kullanıcılardan, “Gizli Mod” hariç tuttukları tüm tarama geçmişlerini içeren bir veri dosyasını yüklemeleri isteniyor. Depoorter bu yöntemi şöyle açıklıyor:
“İnsanlar genellikle kendilerinin en iyi yanlarını sergilemek ister. Bu uygulama ise tam tersini yapıyor; asla seçmeyeceğiniz bir yönünüzü ortaya koyuyor.”
Mahremiyet Endişesi Sınırları Zorluyor
Tarayıcı geçmişiyle eşleştirme fikri, özellikle kişisel verilerin güvenliği açısından ciddi soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Her ne kadar Depoorter, kullanıcı verilerinin internete açık olmadığını iddia etse de, uygulama sırasında tarayıcıya bir uzantı yüklenmesi gerekiyor.
Bu uzantı, tüm geçmişinizi dışa aktararak uygulamanın arka planda çalıştığı Google’ın Firebase platformuna iletiyor. Uzmanlara göre, bu tür uzantılar kötü niyetli kişiler tarafından suistimal edilebilir — ve benzer vakalar yakın geçmişte de yaşandı.
Sanat mı, Gözetim mi?
Depoorter'ın geçmiş projeleri de benzer tartışmaları alevlendirmişti. 2018’de kamusal alanlardaki güvenlik kameralarını kullanarak yayaların izinsiz görüntülerini paylaşmış; 2022’de ise “The Follower” adlı projesiyle halka açık web kameralarından selfie çeken insanları takip etmişti. Tüm bu projeler, sanatçının “gözetim sanatçısı” olarak anılmasına yol açtı.
Bu geçmiş göz önüne alındığında, Browser Dating projesi sadece bir flört uygulaması değil, aynı zamanda dijital çağın mahremiyet sınırlarını sorgulayan bir sanat manifestosu olarak da yorumlanabilir.
