248 gündür cezaevinde tutuklu bulunan ünlü menajer Ayşe Barım, geçtiğimiz saatlerde ev hapsi ve yurt dışı yasağı ile tahliye edildi. Kamuoyunun dikkatle takip ettiği dava sürecinde, Barım’a yöneltilen suçlama oldukça ağırdı: “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım.” 27 Ocak’ta başlatılan soruşturma kapsamında Gezi Parkı eylemlerine dair yürütülen süreç, Barım’ı en tartışmalı isimlerden biri haline getirmişti.
Ancak tahliye kararı, davanın hukuki boyutundan çok Barım’ın sağlık durumu etrafında şekillendi. Hücrede geçen 8 aydan uzun sürede ciddi sağlık problemleri yaşadığı öne sürülen menajer, son duruşmadaki ifadesinde şu cümlelerle yargıçlara seslendi:
“Tek başıma hücrede kaldım, beynim ve kalbim alarm veriyor. 34 kilo kaybettim. Kalp ameliyatım gecikirse nakil gerekebilir. Bu süreci doktorumun gözetiminde geçirmem gerekiyor.”
Sağlık raporları tahliyeyi getirdi ama görüntüler akılları karıştırdı
Mahkeme, “tüm delillerin toplanmış olması, tanıkların dinlenmiş olması ve hayati risk taşıyan sağlık koşulları”gerekçesiyle Ayşe Barım'ın adli kontrol şartlarıyla serbest bırakılmasına hükmetti. Bu karar doğrultusunda Barım, ev hapsinde kalacak ve elektronik kelepçeyle takip edilecek. Aynı zamanda, tedavisi için kendi seçeceği hastane ve doktorla süreci yürütebilecek.
Avukatı ise yaptığı açıklamada, müvekkilinin ciddi kas kaybı yaşadığını ve bir an önce ameliyat sürecine geçilmesi gerektiğini belirtti. “Barım'ın sağlık durumu, belgelerle sabit. Kalp ve nörolojik sorunları hızla ilerliyor. Bayılma atakları arttı.” diyerek mahkemeye sunulan sağlık raporlarının etkisini vurguladı.
Fakat tüm bu açıklamaların ardından tahliye sonrası kameralara yansıyan Ayşe Barım görüntüleri, kamuoyunda yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Sağlık sorunlarıyla mücadele eden biri gibi görünmeyen Barım, ne aşırı kilo kaybı ne de fiziksel zayıflık emareleri taşıyordu. Bu durum, özellikle sanat ve medya dünyasından gelen destek mesajlarının samimiyetini sorgulattı.
Ünlü dostlarının çelişkili açıklamaları tartışma yarattı
Ayşe Barım’ın tutukluluğu süresince pek çok ünlü isim, onun sağlık durumu ve yaşadığı “haksızlıklar” üzerine açıklamalar yapmıştı. “Yaşamsal risk taşıyor, hücrede ölüme terk edildi” gibi ifadelerle kamuoyu oluşturulmaya çalışılmış, sosyal medya kampanyalarıyla tahliyesi talep edilmişti.
Ancak bugün kameralara yansıyan güçlü ve sağlıklı görüntüsü, bu destek kampanyalarının gerçeği ne kadar yansıttığı sorusunu beraberinde getirdi. Kimi sosyal medya kullanıcıları Barım’ın gerçekten mağdur olduğunu savunurken, kimileri ise bu sürecin bir strateji olduğunu öne sürüyor. Görüntülerle çelişen ifadeler, sadece kamuoyunu değil, yargı sürecini de yeniden tartışmaya açabilir.
