Hatta ayrılık da sevdaya dahildir sözünün özü bitmese de aşkların uzaktan uzağa yaşanabileceğinin yegâne göstergesidir.
İlk görüşte kalp ritmini artıran, adrenalini yükselten, insanların ayaklarını yerden kesen vesair insanın biyolojisinde ve ruhaniyetinde büyük değişimlere neden olan yüksek duygu ile başlayan ilişikliler belli bir noktadan sonra kopma noktasına gelebiliyor.
İnsanoğlunun büyük anlamlar yüklediği birlikteliklerin dahi kopmasına neden olabilecek hatalar bilindiği zaman herkes sınırlarını aşmadan birlikteliğin daha uzun yıllar devam etmesini sağlayabilir.
Aşkın tek başına insanları birbirine bağlayan bir duygu olmadığı anlaşıldığı anda aşkın dışındaki hayat şartlarının büyük aşkları dahi sarstığı, hatta ayrılığa doğru yol aldığı görünmüştür. Severek ayrılmak deyiminin en iyi şekilde vücut bulduğu bu durumlarda ne yapılırsa yapılsın insanoğlu istemese de aşkın sonunu kendi hazırlayabiliyor.
İşte aşk ateşinizi küllendirecek beş sebep!
AYRI HEDEFLERE YÜRÜME
İkisi insanın birbirine aşık olması orada mutlaka sağlıklı bir ilişkinin yaşanacağı anlamına gelmez. İnsanlar ortada gerçekçi ve ciddi nedenler olmadan da birbirlerine bağlanabilirler. Ancak duygusal yükseliş insanların birbirlerine olan bağının kopmasını her zaman engelleyemeyebilir. Ortak hedefleri, hayalleri olmayan, farklı hayat görüşlerine sahip insanlar eninde sonunda yıkıcı sorun ile karşılaşır ve yol ayrımına gelirler.
BİR TÜRLÜ AŞILAMAYAN BASİT SORUNLAR
Ev olan yerde kap kacak takırdar deyiminin günümüze taşınmış hali veya her evde, evlilikte yaşanması durumunun günümüzdeki sade bir cümle ile anlatımı; İlişkilerde küçük tartışmalar ve dargınlıklar olabilir. Naz, trip gibi haller ortaya çıkar. Fakat bu durum sıklaşıyor ve aynı konular tekrar ediyorsa çözümsüzlükler ve ilişkinin çıkmaza sürüklenmesi gibi olumsuz bir durum meydana gelir. Her an ortaya çıkan, ne zaman çıkacağı belli olmayan ani olumsuz davranış ve söylemler ilişkilerin ayrılık sebebi olabilir.
İNSANLARIN BİRBİRİNDE UZAKLAŞMASI
Sağlıklı bir ilişkinin yaşanabilmesi için insanların karşılıklı duygu yoğunluğunu sahip olması gerekir. Ancak duygu beslemenin yeterli olmadığı günümüzde birlikteliğin devam edebilmesi için insanların birbirine karşı mutlaka bağ kurmaları gerekir. Birbirlerine karşı aidiyet duygusu beslemelidirler. Arada bağın olmaması veya var olan bağın zayıflaması hayal kırıklıkları, moral bozukluğu, uzaklaşma ve nihayetinde mutsuzluğu gün yüzüne çıkarır. Büyük bir aşk dahi yaşamış olmanız, sizin yalnızlık, mutsuzluk duygularıyla mücadele gücünüzü besleyemez ve o ilişkinin sonu ayrılığa çıkar.
PARTNERLERİN BİRBİRİNE ZARAR VERMESİ
Çok seviyor olabilirsiniz. Büyük bir sevgi ile bağlı olabilirsiniz. Bazen beklediğinizi alamazsınız. Fiziksel veya duygusal olarak sevdiğinizden zarar görmeye başlarsınız. Bu durumlar ilişkinin toksik bir hale doğru yol aldığını gösterir. Nihayetinde eşlerin birbirine zarar vermeye başlaması dahi gerçekçi bir ayrılık sebebi olabilir.
YENİ ARAYIŞLARA ÇIKMA DÜRTÜSÜ
İnsanoğlu sürekli yenilik ister ve bunun için her bulduğu fırsatı değerlendirir. Bu durum insanoğlunun hayata olan bağlılığını ve yaşama arzusunu gösterir. Ancak insan belirli dönemlerde veya belirli yaşlardan sonra daha ağırlaşır. Aniden ortaya çıkan keşif arzularına karşı ayak uyduramayabilir. Partnerler yol ayrımına gelir. Sizinle aynı duyguları yaşamayan, aynı yolda yürümeyen biri ile uzun süre bir ilişkiyi devam ettiremezsiniz ve önünüze aşılması mümkün olmayan problemler çıkar.
