Havaların ısınmasıyla gün doğumunda besiciler tarafından günün ilk ışıklarınla yavruların ayrılan koyun ve keçiler otlatılmak üzere meraya salınıyor.
Yavrularından bir süre uzak kalan anneler güneş ışınlarının en sert olduğu öğle saatlerinde ağaç gölgelerinde dinleniyor. Gün içerisinde ise ağıllar sessizliğe bürünüyor.
Besicilerinin ve çoban köpeklerinin gözetiminde ağıla yaklaşan koyun ve keçiler, yavrularının sesiyle karşılanıyor.
Heyecanla sürü içerisinde annelerini bulan yavrular, beslendikten sonra annelerinin etrafında zıplayıp geziniyor.
"Keyifli bir ortam oluşuyor"
Yoğuntaş köyünde besicilik yapan Aytaç Pekçeer, oğlak ve kuzuların anneleriyle buluşmasına tanıklık ettiğinde günün yorgunluğunun bir anda yerini mutluluğa bıraktığını söyledi.
Yavruların gün boyu heyecanla annelerini beklediklerine şahitlik ettiğini belirten Pekçeer, anne ve yavrularının buluşmasının çok heyecanlı olduğunu kaydetti.
Sabah çiftlikteki sessizliğin akşam bozulduğunu anlatan Pekçeer, "Keyifli bir ortam oluşuyor. Güzel bir gün geçirmiş hayvanlar çünkü herkes yavrusunu buldu. Güzel bir atmosfer yaşadık." dedi.
Hayvanlarını çocukları gibi sevdiğini dile getiren Pekçeer, yavruların anneleri ile buluşmasındaki heyecanın kendilerine de yansıdığını vurguladı.
Anne ve yavrularının buluşma anının görülmeye değer olduğunu belirten Pekçeer, şunları söyledi:
"Annelerin yavrularıyla buluşmasıyla çobanlar ve köpekler de görevlerini tamamlamış oluyor. O mutluluk aslında hepimizin ortak mutluluğu oluyor. Anne ve yavruları buluştuğunda çok büyük bir gürültü oluyor ama biz onu duymuyoruz. O bize keyif çığlığı gibi geliyor. Anne ve yavruları buluştuğunda aslında karın tokluğundan ziyade bir keyif, annenin varlığı yavruya bir öz güven veriyor. Yavru için süt ön koşul değil bence, anneye kavuşmak ön koşul oluyor, tüm gürültü anne için oluyor. Annenin duygusu çok yüksek oluyor. Hayvanların annelik duygusunu gördükçe insan duygulanıyor, çok güzel bir şey. Çok sadıklar yavrularına."
