Boş insanlar doluyu kırar...

Ülkenin içinde bulunduğu çıkmazların başını çekenin eğitimsizlik olduğunu ve beni üzen konuların en başında gelen"üç yıldır Ardahan'da İl Milli Eğitim Müdürünün olmadığı, otuz yıldan fazladır Müdürlüğün Vekilin Vekiliyle yönetildiğini söylemeden edemiyeceğimi de belirtmek istiyorum"ve kaldığımız yerden konumuza dönersek sıkça konuştuğumuz ama bu eğitimsizliğin suçlusunun kim veya kimler olduğunu da sorgulamadığımız şu günlerde Suriye'ye yönelik yapılan operasyonu da boş boş konuşup dururuz.
Doksan milyona yaklaşan nüfusun büyük bölümünün kitap okumadığı, günlük gazete almadığı bir toplum Suriye'ye, Orta Doğu hatta tüm dünyada oynanan satrancın ne olduğunu, nasıl oynandığını da bilmez.
Çünkü satrancın yine Orta Doğuda, İran'da ortaya çıktığı ve bir savaş taktiği olduğunu bu oyunda atılan her adımdan önce uzun uzun düşünmek gerektiğini de bilmez hatta"zaman kaybı"denilerek oynanmaz bile.
Yani yerel ağız ile" mahalle dedikodusu "ya da" çeperin dibindeki sohbetler" adıyla sözüm ona gündem yaratmaya gidişatı belirlemeye çalışan boş insanlar dolu insanları da yorarlar.
"Boş insanlar insanları tartışır, Kültürlü ve akıllı insanlar olayları tartışır" Sözünü hatırlatan hayatımızdaki gelişmeler hem bizi hem ülkemizi hem de dünyayı olumsuz yönde etkiler..
Son İstanbul depreminde sosyal medya üzerinden köprünün halatlarının koptuğunu yayan boş insanlar saçmalıklarıyla kültürlü ve donanımlı insanların şartelini indirmesine neden olurlar..
Bu halat koparan şartel indiren boş insanların her alanda çokluğu da bir şeyler yapmak isteyen samimi insanları yorar.
Bu sadece devlet yönetiminde değil özel hayatlarda da bir çok olumsuzluğa, gerginliğe neden olurken insanların hata üzerine hatalar yapmasını da tetikler. Gerçek halat kopmalarına vesile olur.
İşte burada gerek aile eğitimi, gerek sistem eğitimi ve insanın kendisini eğitmesinin önemi ortaya çıkar.
Ki bu özel yaşamlarda, özel ilişkilerde sağlanamadığı takdirde de kimilerinin adına operasyon, kimilerinin ise savaş dediği çatışmalar meydana gelir. Bir de buna cahilce inatlaşma eklenince göz yaşı, kalp kırıklıkları hatta kan dökmelere dahi sebebiyet verir.
"Kısacası Cahil Dostum Olacağına, Okumuş Düşmanım Olsun" sözünü unutmadan boş insanlarla değil, dolu insanlarla muhatap olmak halat kopartmaz, kalp kırmaz, şartel indirtmez, hayatın kalitesini arttırır...