Terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan ailelerin HDP Diyarbakır binası önünde bin 79 gündür süren nöbeti akademik bir çalışmaya konu oldu. İstanbul'da düzenlenen 'Evlat Nöbeti Çalıştayı'nda annelerin duruşu farklı açılardan değerlendirildi. Sonuç bildirgesi yarın Diyarbakır anneleri ziyaret edilerek, kamuoyu ile paylaşılacak. Medya Platformu Derneği ve MİSMED Sosyal Medya Derneği tarafından düzenlenen çalıştayda kurul başkanlığını üstlenen AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, annelerin mücadelesini dünyaya duyuracaklarını ifade etti. Açıkgöz, "Diyarbakır annelerimizin onurlu direnişini, çetin mücadelesini, sosyolojik ve akademik olarak da dünyaya duyurmamız gerekiyor. Olan gariban çocuklara oluyor. Biz burada bunu anlatmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Taslağı açıklayacağız
Çalıştay Koordinatörü Bitlis Eren Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Doç. Dr. Adem Palabıyık ise, "Annelerin süreci 2019'da başladı. Süreç başlar başlamaz bilimsel çalışmamızı yaptık. Çalıştaydaki temel maksadımız ise ilk defa bilimsel ve akademik zemin oluşturmaktı. Bütün akademisyenleri çağırarak konuşmak istedik. Bununla da kalmayacak, oluşturduğumuz taslağı basına açıklayacağız" dedi.
Hepsinin hikayesi farklı
Gazeteci Fatma Gülşen Koçak, "Ben Diyarbakır'a gittiğimde 28 anne vardı. Üç anne hariç hepsiyle birebir görüştüm. Çoğunu evlerinde ziyaret ettim. Acıyla harmanlanmış ama, tevekkül etmiş, sabretmiş, dağ gibi annelerdi. Hepsinin hikayeleri farklı. Koca yürekli kadınlardı onlar" diye konuştu. Gazeteci Zeynep Türkoğlu da, "Biz gazeteci olarak oraya gittiğimizde yeterince sivil değildik. Yeterince sivil olmadığımız gibi, yeterince güçlü de değildik. Çünkü o çocukların annesi biz değildik. Biz gidip 15 dakika durmaya gayret gösterdik ama, yıllardır aynı kapının önünde çocuğunu bekleyen aileler var. Kavram olarak sivilliğin önemli olduğunu anlattığımızda, bunu örneklendirmek adına annelerin duruşu çok önemli" dedi.
Çözüm bulunmalı
AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu ise, "Diyarbakır'da bizim söyleyecek çok sözümüzün olması lazım. Yasin Börü'yü hatırlıyorum. Diyarbakır halkı bu konulara duyarsız değildi. Yasin Börü ve arkadaşları hunharca katledildiği zaman, şunu gördüm. Yasin Börü ve arkadaşları katledildiğinde, maalesef Diyarbakır'ın balkonlarında bazı kadınlar zılgıt çekmiştir. Toplumun bir kesimi bunu zafer olarak görebiliyor" dedi.
