İSMEK'te Kürtçe kurs finaline doğru

11 Ocak’tan, dün gece Emirgan Korusu Beyaz Köşkte, Sayın Ekrem İmamoğlu ile yaptığımız görüşmeye kadar, Hak Savunucuları Platformu, konuyu, talebi ve projeyi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) nezdinde olgunlaştırarak, uygulanabilir bir plan haline getirdi.
Hakikatten de takdire şayan bir çalışma yapıldı. Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile üç kez aynı masa etrafında toplanılarak, mesele enine, boyuna tartışıldı. Kılıçdaroğlu’nun kararlı ve samimi duruşu, nihayet ismekt’te Kürtçe dil kursları meselesini uygulama alanına kadar taşıdı.
Hak Savunucuları Platformu bileşenleri olarak biz de ev ödevimizi neredeyse kusursuz hale getirdik. Kadrolarımız hazır, Müfredatımız hazır ve bu projenin denetimini yapacak olan komisyonlarımız hazır.
O nedenle dün gece sayın İmamoğlu’nu beklerken, çok heyecanlıydık. Hak Savunucuları Platformu kendi içinde altı kişilik bir temsil heyeti seçmişti. Benim dışımda, Hak Savunucuları Platformu başkanı İlyas Buzgan, Şair ve Kürt edebiyat eleştirmeni, Hamid Omer’i, Yazar İslam Özkan, Av. Aysel Aba Kesici ve Kürt dili ve edebiyatı mezunu Leyla Ekinci temsilci olarak heyette yer aldı.
Biraz gecikmeyle de olsa, İmamoğlu, toplantıya katılım sağladı ve ağzından dökülen cümleler beni hayretler içinde bıraktı. Sanki benim rolümü çalmıştı. Sanki beynimin içine bir kamera monte ederek, söylemeye hazırladığım hemen her şeyi söylemişti. Doğrusunu söylemem gerekirse, böyle bir kararlılık ve böyle kesin net bir söylem beklemiyordum. Hatta kendimi bu tür durumlar için bir parça hazırlamıştım.
Ama öyle olmadı. İmamoğlu kesin ve keskin ifadeler ile İsmek bünyesinde Kürtçe dil kurslarının hayata geçeceğini, hiçbir kuşku ve tartışmaya yer bırakmayacak şekilde net ifade etti. Hatta bir adım ötesine geçerek, İstanbul’un genel sorunlarını, bizim gözlemlerimizle, daha geniş bir toplantıda dinlemek istediğinin altını ısrarla çizdi. ‘’Demokrat ve muhafazakar Kürtlerden İstanbul’u dinlemek istiyorum’’ dedi.
Benim açımdan bu mesele artık bir zamanlama meselesidir. Bu projenin hayat bulacağından hiç kuşkum yok. AK Parti belediyesinin kimi angajmanları ve geriye bıraktığı kontrolsüz miras, kimi şeylerin biraz zaman alacağını gösteriyor. Bu meseledeki, idrak, niyet ve kararlılık, beni ziyadesiyle tatmin ediyor.
İsmek bünyesinde Kürtçe kurs, talebine dudak bükenler var, bunu görebiliyorum. Hatta bu kadim adımın gerisinde hangi hesapların olabileceğine dair art niyetli yorumların bile yapıldığı bir sır değil. Bu konudaki naçizane fikirlerim son derece açıktır. Bana kalırsa Kürt meselesi Kürtçe meselesidir, ve Kürtçe meselesinde atılan her adım Kürt meselesinin çözümünde geçilen bir virajdır.
Kürtçe meselesi elbette Kürtlerin meselesidir. Kürtler Kürtçe bahsinde elinden geleni yapmak mecburiyetindedirler. Ama Kürt meselesi, evvel emirde Kürtlerin meselesi değildir. Kürt meselesi aslında Türkleri ikna etme meselesidir.
Hiç kimse kusura bakmasın, Türkler ile meşru ve kurumsal ilişkiler üretmeden de Türklerle temas kurmanın ve onlara tesir etmenin başka da bir yolu yoktur.
Küçük adımlar, bazen dev adımların ön koşullarını hazırlar. Ben şimdi çok mutluyum, Küçük adımlarımız filiz vermeye başlıyor. Daha ne olsun?