İstanbul
Az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Anadolu'dan Bir Küçük Yaşam Hikayesi: BOZKIR

Anadolu'dan Bir Küçük Yaşam Hikayesi: BOZKIR

Yönetmenliğini Ali Özel'in yaptığı 'BOZKIR' filmi, 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yarışıyor. 'BOZKIR' filmi Antalya Film Festivali'nin bu yıl "Öze Dönüş" sloganı ile geri dönen "Ulusal Yarışma" bölümünde sinemaseverlerle buluşacak.

Yapımcılığını ReCinema Film Yapım'ın üstlendiği, yönetmenliğini ve senaristliğini ise hem televizyon hem beyazperdede görüntü yönetmeni olarak birçok başarılı projeye imza atan Ali Özel'in yaptığı filmin çekimleri Konya'nın Taşkent, Hadim ve Bozkır ilçelerinde gerçekleştirildi. Filmin oyuncu kadrosunda Ahmet Özel, Hakan Emre Ünal, Mücahit Koçak, Ozan Dağara ve Elif Aydın yer alıyor.

Filmin konusuna gelince;

Devam etmekte olan baraj çalışması, köyün tahliyesini gerektirmektedir. Evi ve karısının bahçedeki mezarından ibaret olan dünyasında münzevi bir hayat sürmekte olan Ahmet ise, yeğenlerinin tüm ısrarlarına rağmen köyden taşınmaya yanaşmamaktadır. Amcalarını köyde bir başına bırakmaya gönülleri razı olmayan yeğenleri Şükrü ve Rıfat, Ahmet'i taşınmaya ikna etmesi için yıllardır görüşmediği oğlu Harun'u köye gelmeye razı ederler. Annesinin ölümünden babasını sorumlu tutan bir oğul ve karısı öldükten sonra dünya ile tüm iletişimini koparan bir babanın zoraki karşılaşmaları yıllardır üstü örtülen meselelerin tekrar gün yüzüne çıkmasına sebep olur.

Babasını taşınmaya ikna edemeyen Harun, annesinin mezarının baraj suyu altında kalmasına göz yummaz ve mezarın taşınmasını teklif eder. Ahmet'in yeni bir vicdani yükümlülüğü kaldıracak gücü yoktur. Harun'un önerisini tereddüt etse de neticede kabul eder.

Peki mezarı taşımayla geçmişte yapılan bir hataya sünger çekilmesi ve baba-oğlun ilişkilerinin düzelmesi gerçekten mümkün müdür ve hala vakit var mıdır?