İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Antik Hipodrom'un 'kalbi' ortaya çıkarılıyor

Antik Hipodrom'un 'kalbi' ortaya çıkarılıyor

Hatay'da kazı çalışmaları devam eden Roma döneminden kalma "Antik Hipodrom"un kalbi sayılan, atların dönüş yaptıkları spina duvarı bulundu.

Hatay'da kazı çalışmaları devam eden Roma dönemine ait "Antik Hipodrom"un kalbi sayılan, atların dönüş yaptıkları spina duvarı ortaya çıktı.

Tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Antakya ilçesinde, Roma döneminde inşa edilen hipodrom ve tapınağın temelleri Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Arkeoloji Bölümünden Prof. Dr. Hatice Pamir’in başkanlığındaki ekiple gün yüzüne çıkarılmaya devam ediyor.

MKÜ'nün yanı sıra Ankara Bilkent Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinden arkeolog, mimar, antropolog ve öğrencilerden oluşan 20 kişilik uzman ekibin görev aldığı kazı çalışmaları, 2017 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığını temsilen Hatay Müzesinden Uzman Mesrüre Baklacı’nın katılımıyla gerçekleştirildi. Çalışmalarda bu yıl antik hipodromun kalbi sayılan, at arabalarının etrafında tur atarak yarıştığı spina duvarı tespit edildi.

Kazı ekibi başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Işıl Işıklıkaya, yaptığı açıklamada, Antakya Hipodromu kazı çalışmalarında sezonu kapattıklarını aktardı.

Hatay Müzesi tarafından 2011 yılında Müze Kurtarma Kazısı olarak başlatılan çalışmaların 2013'te “Bakanlar Kurulu Kararlı Kazı” statüsüne alındığını ve halen Kültür Bakanlığına bağlı olarak sürdürüldüğünü belirten Işıklıkaya, şöyle devam etti:

"Hipodrom ve çevresi, Antakya'nın en eski bölgelerinden biri, burası kentin kamusal merkezi olarak nitelendirilebilir. Antakya Hipodromu, kentte Roma dönemine ait en büyük ve en önemli yapılar arasında yer almakta. Milattan önce 1. yüzyılda inşa edilen ve 80 bin kişilik seyirci kapasitesine sahip olduğu düşünülen yapı, hem İstanbul Sultanahmet’te yer alan hipodromdan hem de Roma kentindeki Circus Maximus’tan daha önce inşa edilmiştir. Hipodromun doğusunda yer alan ve milattan sonra 2'inci yüzyıla tarihlenen tapınak yapısı ise Anadolu’da Roma dönemine ait en büyük podyumlu tapınaklar arasında yer alır."

Bu yıl, kazı çalışmalarının hipodromun orta kısmında yoğunlaştığını belirten Işıklıkaya, burada yapının merkezi sayılabilecek ve at koşularının yapıldığı alanı ikiye ayıran spina duvarının tespit edildiğini söyledi.

"Alanın arkeoparka dönüştürülmesi planlanıyor"

Işıklıkaya, çalışmalarını bu alanda yoğunlaştırdıklarını ifade ederek, "Hipodromun ana eksenini oluşturan ve at arabalarının etrafında tur atarak yarıştığı spina duvarının bir bölümü ortaya çıkarıldı. Burası, yapının merkezinde yer alan ve Roma döneminde üzerinde önemli anıtların yükseldiği bir hat olduğundan yapının kalbi olarak nitelendirilebilir. ifadesini kullandı.

Çalışmaların hipodromun diğer bölümlerinin tespit edilmesine yönelik devam edeceğini aktaran Işıklıkaya, "Toplam 20 hektarlık bir alanı kapsayan hipodrom ve tapınak kazı alanlarının ilerleyen dönemlerde bir arkeoparka dönüştürülmesini planlamaktayız. Antakya denince akla haklı olarak öncelikle mozaik döşemeler gelmektedir. Bu kazılar kentin sadece mozaiklerden ibaret olmadığını, aynı zamanda son derece zengin bir tarihe ve görkemli yapılara da ev sahipliği yaptığını göstermesi bakımından önemli." değerlendirmesinde bulundu.