İstanbul
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Babadan kalma fotoğraf arşivi Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutuyor

Babadan kalma fotoğraf arşivi Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutuyor

Eskişehirli Varol Alkılıçgil, fotoğrafçı ve gazeteci babası İsmail Alkılıçgil'den kalan 2 bin kare fotoğraf koleksiyonuna 20 yıldır sahip çıkıyor.

1928 yılında Bulgaristan'ın Montana kentine bağlı Lom kasabasında dünyaya gelen ve 15 yaşındayken ailesiyle Eskişehir'e göç eden İsmail Alkılıçgil, 1948 yılında vatani görevini yerine getirdiği sırada fotoğrafçılığı öğrendi.

Terhis olmasının ardından Hoşnudiye Mahallesi'ndeki bir fotoğrafçıda çırak olarak işe başlayan Alkılıçgil, bir süre sonra iş yerini devraldı.

Vefat ettiği 2003 yılına kadar Hür Vatan, Hürriyet, Sakarya gazeteleri ile Kanal 26 gibi ulusal ve yerel medya organlarında gazetecilik yapan Alkılıçgil, 55 yıllık meslek hayatı boyunca eski cumhurbaşkanı, başbakan, askeri erkan, siyasiler ile milli sporculardan pek çok kişiyi fotoğrafladı.

Objektifinden çıkanlarla Eskişehir'in görsel hafızasına ciddi katkı yapan İsmail Alkılıçgil'in fotoğrafladıkları arasında Turgut Özal, Süleyman Demirel, Adnan Menderes, Tansu Çiller, Erdal İnönü ve Naim Süleymanoğlu gibi isimler yer alıyor.

Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim'in yapım aşamalarını da Hür Vatan Gazetesi adına adeta ölümsüzleştiren ve ardında 2 bin fotoğraf, 8 bin negatif film ile binlerce gazete sayfası bırakan Alkılıçgil'in mirasına, 20 yıldır oğlu Varol Alkılıçgil sahip çıkıyor.

"Fazladan çektiği negatif filmleri kendisine ayırmış"

64 yaşındaki Varol Alkılıçgil, kendisinin de babası gibi fotoğrafçı olduğunu söyledi.

Babasının çalışkan biri olduğunu anlatan Alkılıçgil, şöyle devam etti:

"Gazeteciliği de çok seviyordu. Fotoğrafçılık, zaten gazeteciliğin içinde olan bir şey. Çektiği fotoğrafların banyosunu yapar ve zarfın içine koyarak otogardaki bir firmaya İstanbul'daki gazetelere gönderilmek üzere teslim ederdi. Bu süre zarfında fazladan çektiği negatif filmleri kendisine ayırmış ve böylece bu arşiv oluşmuş. O zamanlar, atölye fotoğraflarını da zarfa koyarak bir kenarda saklardınız. Bunun da arşivin oluşmasında önemli payı var. Eskişehir'e gelen cumhurbaşkanlarını, başbakanları ve bakanları fotoğraflardı. Eskişehirspor fotoğrafları da ağırlıklı çünkü Eskişehirspor, o zamanlar gündemde olan bir takım. İlk başlama vuruşunun fotoğrafı elimde mevcut."

"Bu arşiv yok olmasın"

Varol Alkılıçgil, babasının Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii Anonim Şirketi Eskişehir Bölge Müdürlüğünde üretilen pek çok lokomotifin yapım aşamasını da fotoğrafladığını dile getirdi.

Babasının Devrim otomobilinin üretim sürecine de şahitlik ettiğini aktaran Alkılıçgil, "Yapılış aşamasının her karesini çekmiş. Onların negatifleri de elimde var. Devrim otomobilinin bu fotoğrafları kimsede yok. Merhum Başbakan Adnan Menderes'in, 27 Mayıs darbesinden önceki son özgür gününü fotoğraflamış. Menderes, o gün Eskişehir'de bir dizi ziyaretlerde bulunmuş ve iş insanlarıyla yemek yemiş. Darbeden sonra da Kütahya'ya giderken tutuklanmış. Bu da kimsenin elinde mevcut değil. Eskişehirspor'un bir çok karesi de kimsede yok. Babam, yıllarca bu arşivi sakladı. Vefatının ardından ben devraldım." dedi.

Varol Alkılıçgil, fotoğraflarına sahip çıkılmasını istediğini kaydetti.

Arşivinin kaybolmasından korktuğunu aktaran Alkılıçgil sözlerini şöyle tamamladı:

"Vefatımın ardından bunlara sahip çıkacak kimse yok. Benden sonra Eskişehir tarihinin büyük bir kısmı, Türkiye tarihinin ise belli bir bölümü yok olacak. Bu fotoğrafların bir müzede sergilenmesini istiyorum. Bugüne kadar hiçbir belediye başkanı, 'Varol Bey, bu arşivi bir görelim, değerlendirelim' demedi. Bu arşiv yok olmasın çünkü bir daha elde edilme şansı yok."