İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi 'Ben bir geleneksel Fadocuyum'

'Ben bir geleneksel Fadocuyum'

Amália Rodrigues'ten bu yana en iyi Fado şarkıcısı diyebileceğimiz Camané, konser için İstanbul CRR'ye geliyor. Albümleri milyonlarca satan sanatçı, Türk hayranlarıyla buluşmadan önce gazetemize açıklamalarda bulundu.

SEMA SEZEN

Portekiz müziğinin en önemli sanatçılarından Camané, pek çok Fado sanatçısının aksine Fado söylenen bir evde doğmadı. Her şey 7 yaşında gripten evde yattığı sırada, sıkılıp evin bir köşesinde atıl duran kayıt koleksiyonunu karıştırmasıyla başladı. O gün dinlediği kayıt sayesinde Fado'ya bağlandı. Katıldığı amatör bir yarışmada elde ettiği başarıyla "Fado söyleyen küçük dahi çocuk" olarak anılmaya başladı.

Camané'nin sesi büyüdükçe daha duygusal, yumuşak, etkileyici ve tılsımlı bir hal aldı. Uzun zaman kendi tarzını arayan bir Fado şarkıcısı olarak müziğe devam eden Camané'nin şarkıcı-yazar Jose Mario Branco'yla tanışması her ikisinin de bir anda zirveye çıkmasını sağladı.

2015'te, profesyonel sanat hayatının 20. yılında, Infinito Presente albümünü çıkaran Camané, 2017 yılında Camané Canta Marcenerio'yu dinleyicilerle buluşturdu.

Fado'nun zirvedeki ismi Camané, Avrupa'nın yanı sıra Amerika ve Asya'daki konserlerine devam ediyor. Sanatçı, 17 Kasım'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda vereceği konser öncesinde sorularımızı yanıtladı.

-Sizin Fado ile tanışmanızın ilginç bir hikayesi var. Sizden dinleyebilir miyiz?
Çok küçükken evde uzun süre hasta yattığım bir dönem olmuştu. O zaman ailemin Fado kayıtlarını üst üste dinlemeye başladım ve sanırım bir daha da kopamadım. O hasta yattığım dönemde Fado ile tanıştım ama onun dışında zaten babam ve erkek kardeşlerimle müzik dolu bir ailede ve evde büyüdüm.

-Müzikal yaklaşımınızı nasıl anlatırsınız? Fado'da kendi sesinizi nasıl buldunuz?
Ben geleneksel Fado söylüyorum ve mümkün olduğunca özgün olmaya çalışıyorum.

-İlk konserinizi anımsıyor musunuz?
Çok iyi anımsıyorum. Çok gençtim ve bir Fado evinde şarkı söylemiştim. Kendimi iyi hissediyordum. Çünkü gerçekten yapmak istediğim şeyi yaptığım için ailem tarafından destekleniyor ve korunuyordum.

"Türk dinleyicilerle çok tatlı anılarım var"
-Türk müziğine aşina mısınız?
Dürüst olmam gerekirse Türk müziği hakkında çok detaylı bir bilgim yok. Ama kulağıma çalınan melodileri, ezgileri sevdiğimi söyleyebilirim.
-Fado'nun dünyadaki en önemli temsilcilerinden birisiniz. Birçok ülkede konserler veriyorsunuz. Sizi en çok etkileyen hangisi?
Dünyanın birçok ülkesine seyahat ettiğim doğru ama aralarından birini öne çıkarmam mümkün değil çünkü her ülke ve konser benim için eşsiz bir deneyim.
-Uzun zamandır müzik sektörünün içindesiniz. Kariyerinizin ilk günlerinden bu yana sektörde neler değişti?
Evet epeydir müzik sektöründeyim ve CD satışları çok değişti. Ben de yeni teknolojiye ve yeni nesle, her şeye hakim olan bu dijital teknolojiye ayak uydurmaya çalışıyorum.
-Türkiye hakkında izlenimleriniz neler? Türk dinleyicilere bir mesajınız var mı?
Türkiye'ye gelmeyi her zaman seviyorum. Dinleyicilerle çok tatlı anılarım var. Daha önce İstanbul ve Ankara'ya geldim, her ikisi de çok güzel deneyimler oldu benim için.