Unilever, dünyanın en büyük beslenme, sağlık ve kişisel bakım ürünleri üreticilerinden biri olarak uzun yıllardır küresel pazarda faaliyet göstermektedir. Ancak son dönemde, özellikle İsrail ile olan ticari ilişkileri ve etik dışı uygulamaları nedeniyle Unilever hakkında ciddi tartışmalar yaşanmaktadır. Unilever İsrail malı mı? Unilever İsrail’i destekliyor mu? gibi sorular kamuoyunun gündeminden düşmezken, bu küresel dev, çeşitli platformlarda boykot listelerine girmiş durumda.
Ben & Jerry’s Kararı Nasıl Geriye Sarıldı?
Tepkilerin fitilini ateşleyen olaylardan biri, Unilever'in alt markalarından biri olan Ben & Jerry’s ile yaşandı. 2021 yılında Ben & Jerry’s, işgal altındaki Filistin topraklarında ürün satmayı etik bulmadığını açıklayarak bu bölgelerdeki satışlarını durdurma kararı aldı. Bu karar, insan hakları savunucuları tarafından alkışlandı. Ancak Unilever, bu karara karşı çıktı ve markanın İsrail’deki dağıtım haklarını doğrudan Avi Zinger’e satarak kararı delmeye çalıştı.
Bu hamle, kamuoyunda "etik ilkelere karşı çıkar bir tutum" olarak algılandı ve tepkilerin büyümesine neden oldu. Çünkü Ben & Jerry’s’in aldığı karar, şirketin kurumsal duruşuna dayalı bir karar iken, Unilever'in bu kararı baypas etme çabası markanın samimiyetini sorgulatır hale getirdi.
Unilever Neden Boykot Ediliyor?
Unilever’in boykot edilmesinin tek nedeni Ben & Jerry’s olayı değil. Unilever’in, İsrail’in önde gelen şirketlerinden biri olan Strauss Group ile olan iş ortaklığı, boykot çağrılarının ana gerekçelerinden birini oluşturuyor. Strauss Group, İsrail ordusuna lojistik ve gıda desteği sağlayan bir şirket olarak biliniyor. Aynı zamanda gayrimeşru yerleşim bölgelerinde üretim yapan şirketlerle de iş birliği içinde olması, Unilever’e yönelik tepkileri artırıyor.
Özellikle Filistin halkının haklarına aykırı bir biçimde elde edilen topraklarda üretim yapan şirketlerle iş birliği içinde olunması, insan hakları kuruluşları ve sivil toplum örgütleri tarafından sert bir dille eleştiriliyor.
“Unilever Ürünlerini Satmayın, Satın Almayın, Çalışmayın!”
Birçok aktivist grup ve insan hakları savunucusu, Unilever’in ürünlerini satın almama, satışını yapmama ve şirketle iş ilişkisi kurmama çağrısında bulunuyor. Özellikle sosyal medyada yayılan içeriklerde sıkça şu ifadeler kullanılıyor:
Unilever ürünlerini satın almayın.
Unilever ürünlerini satmayın.
Unilever için çalışmayın.
Bu çağrılar, bireysel bilinçlenmenin ve tüketici gücünün önemini ortaya koyarken, aynı zamanda büyük markaların etik sorumluluklarını da yeniden gündeme getiriyor.
Unilever Boykot Listesinde
Unilever boykotu, sadece bireysel tüketici tercihlerinde değil, aynı zamanda küresel tedarik zincirlerinde ve distribütörlerde de yankı bulmaya başladı. Bazı ülkelerde Unilever markalarına yönelik satış kısıtlamaları ve raflardan kaldırma kararları alınırken, özellikle Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgelerde markaya karşı ciddi bir tepki oluşmuş durumda.