ABD Kongresi’nde tarihi kırılma
ABD’de Kongre İlerici Grubu (CPC), İsrail’e ölümcül mühimmat sevkiyatını durduran “Block the Bombs Act” tasarısını onayladı. Bu karar, İsrail’in Gazze’de işlediği insan hakları ihlallerine karşı Washington’da yükselen tepkilerin somut bir yansıması olarak tarihe geçti.
ABD Kongresi’nde yaklaşık 100 üyeyi temsil eden en büyük ilerici grup, İsrail’e gönderilen ölümcül mühimmatlara “dur” dedi. Yeni yasa tasarısına göre, İsrail insan hakları ihlallerini sonlandırana kadar sığınak delici bombalar, JDAM’ler, tank ve top mermileri gibi ağır silahların sevkiyatı engellenecek.
CPC Başkanı Greg Casar, kararı “Tarihi bir dönüm noktası” olarak nitelendirirken, “Amerika Birleşik Devletleri, Gazze’de korkunç zulümler yapmak için kullanılacağını bildiğimiz bombaları gönderemez” ifadelerini kullandı.
Tasarının öncülerinden Temsilci Delia Ramirez ise, “ABD yapımı silahlarla çocukların öldürülmesine karşı ilk adımı atıyoruz. Soykırım kampanyası yürüten otoriter liderler karşısında bu Kongre’nin alması gereken en asgari önlem budur” dedi.
Senato’dan Temsilciler Meclisi’ne uzanan değişim
Geçtiğimiz Temmuz ayında Demokratların yarısı da dahil olmak üzere Senato’nun dörtte biri, İsrail’e silah satışına karşı oy kullanarak dengelerin değiştiğini göstermişti. Şimdi ise aynı rüzgâr Temsilciler Meclisi’ne taşındı.
CPC’nin içinde Ilhan Omar, Rashida Tlaib, Ro Khanna ve Mark Takano gibi isimler yer alıyor. Amerikalı gazeteci Ryan Grim, bu gelişmeyi “Artık ilericiler açıkça İsrail’e karşı çıkıyor, o dönem sona erdi” sözleriyle değerlendirdi.
Türkiye açısından dikkat çekici bir tablo
ABD’de alınan bu karar, İsrail’e koşulsuz destek veren Amerikan siyasetinde kırılma yaşandığını gösteriyor. Uzun yıllardır Washington yönetiminin İsrail lehine yürüttüğü politikalar, artık Amerikan halkının ve siyasetçilerin vicdanında karşılık bulmuyor.
Türkiye’nin her fırsatta dile getirdiği “Gazze’de yaşananlar insanlık suçudur” vurgusu, Batı’da da yankı bulmaya başlamış durumda. Ankara’nın insani diplomasi girişimleri, Filistin davasına olan kararlı desteği ve uluslararası alandaki vicdan çağrıları, ABD Kongresi’ndeki bu tarihi gelişmeyle daha da güçlendi.