ABD Ordusu Uyuşturucu Teknesini Vurdu: 4 Kişi Hayatını Kaybetti, “Yargısız İnfaz” Tartışmaları Derinleşiyor
Trump’ın Kararnamesiyle Başlayan Yeni Dönem
ABD Başkanı Donald Trump’ın imzaladığı kararnameyle birlikte, Latin Amerika kaynaklı uyuşturucu kartellerine karşı ordunun daha etkin kullanılmasının önü açıldı. Kararname sonrası Savunma Bakanlığı, deniz gücünü artırarak bölgede aktif operasyonlara başladı. Bu kapsamda ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pasifik Okyanusu’nda uyuşturucu taşıdığı iddia edilen bir tekneye saldırı düzenlendiğini ve teknede bulunan 4 kişinin öldürüldüğünü açıkladı.
Operasyonun Görüntüleri Paylaşıldı
ABD merkezli X platformu üzerinden bir açıklama yapan Hegseth, Doğu Pasifik açıklarında gerçekleşen saldırının görüntülerini de kamuoyuyla paylaştı. Teknenin, ABD'ye yasa dışı yollardan uyuşturucu madde taşıdığı, bilinen bir kaçakçılık rotasında bulunduğu ve ABD’nin “terör örgütü” olarak tanımladığı bir grup tarafından işletildiği öne sürüldü.
Venezuela Açıklarında Artan Askeri Varlık
Söz konusu operasyon, ABD ordusunun Venezuela açıklarındaki askeri hareketliliğinin gölgesinde gerçekleşti. Trump yönetimi, ağustos ayı sonunda bölgeye denizaltı ve savaş gemilerinden oluşan bir deniz gücü sevk etmişti. Savunma Bakanı Hegseth, ABD ordusunun Venezuela’da rejim değişikliği de dahil olmak üzere her türlü askeri senaryoya hazır olduğunu ifade etmişti.
Uluslararası Tepkiler ve Hukuki Tartışmalar
ABD’nin uyuşturucu ile mücadele gerekçesiyle düzenlediği bu tür saldırılar, özellikle hedef alınan kişilere yönelik herhangi bir yargı süreci işletilmemesi nedeniyle uluslararası kamuoyunda “yargısız infaz” eleştirilerini beraberinde getiriyor. Son dönemde Karayipler ve Pasifik Okyanusu’nda benzer şekilde düzenlenen operasyonlar, insan hakları savunucuları tarafından sert şekilde eleştiriliyor.
ABD’nin Yeni Stratejisi Tartışma Yaratıyor
Trump yönetiminin uyuşturucu kartellerine yönelik “yerinde müdahale” stratejisi, güvenlik eksenli bir yaklaşımın sınırlarını ve uluslararası hukuka uyumluluğunu yeniden gündeme taşıdı. ABD’nin bu tür operasyonlarının ilerleyen dönemde diplomatik gerilimleri artırabileceği ve bölge ülkeleriyle ilişkileri yeniden şekillendirebileceği öngörülüyor.