AB’nin Rusya’ya yönelik yeni yaptırım paketi, birlik içinde derin görüş ayrılıklarını gün yüzüne çıkardı. G7’den beklenen destek alınamazken, Macaristan ve Slovakya’nın kararlı vetosu Brüksel’i köşeye sıkıştırdı. Zirve öncesi yaşanan kriz, Avrupa’nın liderlik ve enerji bağımlılığı sorununu yeniden gündeme taşıdı.
Tavan Fiyat Tartışması: Ortak Cephe Dağılıyor
Avrupa Komisyonu’nun, Rusya’nın Ukrayna’daki savaş ekonomisini daraltmak amacıyla deniz yoluyla taşınan petrolün tavan fiyatını 60 dolardan 45 dolara indirme teklifi, G7 ülkelerinden beklenen karşılığı bulamadı. ABD Başkanı Donald Trump’ın G7 zirvesinden erken ayrılması ve yeni tavan fiyatı desteklememesi, AB’yi yalnız bırakırken, Komisyon’un önerisinin meşruiyetini de tartışmalı hale getirdi.
Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, İsrail-İran gerilimiyle artan petrol fiyatlarını gerekçe göstererek, mevcut tavan fiyatın hâlihazırda işlevsel olduğunu savundu. Ancak aynı toplantıda Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, tam tersi bir açıklamayla yeni fiyat indiriminin gerekliliğini savundu. Bu çelişkili yaklaşımlar, AB içindeki uyumsuzluğun bir başka göstergesi oldu.
Macaristan ve Slovakya’dan Net Veto: “Egemenliğimize Müdahale Edilemez”
AB Komisyonu’nun, Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılığı 2027’ye kadar sona erdirmeyi hedefleyen yol haritası, Macaristan ve Slovakya’nın sert tepkisiyle karşılaştı. Enerji güvenliği ve egemenlik haklarını gerekçe gösteren bu iki ülke, yaptırımların kendi ekonomilerine vereceği zararı kabul edilemez buluyor. Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, “Macar ailelerin Brüksel’in hatalarının bedelini ödemesine izin vermeyeceğiz,” ifadeleriyle net bir duruş sergiledi.
Slovakya Dışişleri Bakanı Juraj Blanar ise destek paketleri olmaksızın bu yükün altına girmeyeceklerini belirtti. AB içinde artan bu türden tepkiler, Avrupa’nın Rusya ile enerji bağını koparmakta ne kadar zorlandığını gözler önüne seriyor.
G7’de Dağınık Görüntü: Ortak Strateji Yokluğu
ABD’nin desteği olmadan tavan fiyat planının AB içinde ilerlemesi riskli görülürken, G7’den çıkmayan net karar Brüksel’de moralleri bozdu. Enerji politikalarında oy birliği gerektiren düzenlemelerin iç siyasette ne denli kırılgan zeminde ilerlediği, bu zirve öncesi bir kez daha açığa çıktı.
AB Liderler Zirvesine Doğru: Diplomasi Trafiği Yoğunlaşıyor
Yaptırım paketiyle ilgili görüşmeler, Perşembe günü yapılacak AB Liderler Zirvesi’ne taşınacak. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun, ülkelerinin talepleri doğrultusunda Brüksel’e baskı yapması bekleniyor. AB içindeki bu parçalı yapı, Türkiye’nin enerji arz güvenliği ve milli enerji politikalarının ne denli stratejik ve yerinde olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Ankara’nın Enerji Stratejisi Bir Kez Daha Öne Çıkıyor
AB içindeki kriz, Türkiye’nin son dönemde attığı yerli ve milli enerji adımlarının önemini gözler önüne seriyor. Doğal gazda Karadeniz rezervleriyle sağlanan bağımsızlık hamleleri ve enerji arz çeşitlendirme politikaları, Türkiye’yi küresel enerji krizlerinden koruyan en önemli kalkandır. Hükümetin bu alanda yürüttüğü kararlı politikalar, ülkemizi stratejik bir enerji koridoru haline getirmiştir.