ANLAŞMA SAĞLANDI
Türkiye Büyükelçisi ve aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi olan Tom Barrack, İsrail ile Suriye arasında uzun süredir devam eden gerilimi dindirecek bir ateşkes anlaşmasına varıldığını duyurdu.
Türkiye, Ürdün ve bölgedeki diğer ülkelerin desteklediği bu diplomatik adım, son günlerde yaşanan kanlı çatışmaların ardından bölgede barışa dair umutları yeniden yeşertti.

Süveyda’daki çatışmalar krizi derinleştirmişti
13 Temmuz'da Suriye'nin güneyinde, Süveyda ilinde başlayan gerilim, Dürzi ve Bedevi topluluklar arasında patlak veren silahlı çatışmalarla kısa sürede büyümüştü.
Olayların bölgeyi sarmasının ardından İsrail'in devreye girerek gerçekleştirdiği hava saldırıları, çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine yol açtı ve bölgedeki insani krizi derinleştirdi. Elektrik, su ve temel gıdaya erişimin neredeyse imkânsız hale geldiği bölgede, yüzlerce kişi yaşamını yitirdi.
SURİYE'DE KAPSAMLI ATEŞKES
Suriye Cumhurbaşkanlığı, kapsamlı ateşkes ilan edildiğini duyurarak tüm taraflara ateşkese uymaları çağrısında bulundu.
Ateşkesin maddeleri ise şu şekilde:
Devletin güvenlik ve askeri kurumlarının Süveyda’ya girişine izin verilecek.
Süveyda’daki tüm gruplar feshedilecek.
Dürzi ve Bedevi gruplara ait ağır ve orta ölçekli silahlar teslim edilecek.
Grupların üyeleri güvenlik ve savunma bakanlıklarına entegre edilecek.
Süveyda’daki kamu kurumlarına devletin idari ve güvenlik organlarının dönüşü sağlanacak.
Tarafların işlediği ihlaller hukuka uygun şekilde yargılanacak.
Anlaşmayı reddedenlerin güvenli çıkış hakkı tanınacak.
"YENİ VE BİRLEŞİK BİR SURİYE İNŞA EDELİM"
Resmî açıklamasında Barrack, taraflara doğrudan çağrıda bulunarak, "Dürzîleri, Bedevîleri ve Sünnîleri silahlarını bırakmaya ve birlikte yeni ve birleşik bir Suriye inşa etmeye çağırıyoruz," ifadelerini kullandı. Açıklamasında ayrıca Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ateşkes kararını karşılıklı olarak kabul ettiği belirtildi. Barrack, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda da "Tüm Suriyelileri birbirlerine saygı duymaya ve komşularıyla barış ve refah içinde yaşamaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin katkısıyla diplomatik zemin oluştu
Krizin büyümesiyle birlikte uluslararası aktörler devreye girdi. Türkiye'nin aktif desteğiyle yürütülen diplomatik girişimler sonucunda, ABD arabuluculuğunda Suriye ve İsrail tarafları ateşkes üzerinde uzlaştı.
Ateşkesin duyurusunu yapan Barrack, taraflara birlik çağrısı yaptı. “Tüm halkların, mezhebi ve etnik kökeni ne olursa olsun, yeni ve birleşik bir Suriye için birlikte hareket etmesi gerekiyor,” diyen Barrack, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mutabakata vardığını ifade etti.
Geçici mi, kalıcı mı?
Yeni ateşkes anlaşması, çatışmaların geldiği noktada önemli bir rahatlama sağlasa da, uzmanlar sürecin kırılgan olduğuna dikkat çekiyor. Güvenlik güçlerinin yokluğunda yerel silahlı grupların kontrolü ele geçirmesi, ateşkesin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Özellikle Dürzi gruplar ile Bedevi aşiretler arasındaki karşılıklı güvensizlik ortamı, sürecin geleceği için önemli bir risk olarak değerlendiriliyor.
Ne olmuştu?
İlk çatışmaların ardından bölgeye müdahale eden Suriye ordusu hedef haline gelmiş, birçok asker saldırılarda hayatını kaybetmişti.
İsrail’in 16 Temmuz’da başkent Şam ve çevresindeki kritik askeri ve yönetim merkezlerine düzenlediği hava operasyonları, durumu daha da tırmandırmıştı. Kısa süreli bir ateşkesin ardından Dürzi grupların Bedevi topluluklara yönelik zorla göç uygulamaları, tansiyonu yeniden artırmış ve silahlı çatışmalar tekrar başlamıştı.