İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Dünya Birleşik Krallık resmen duyurdu: Meteor füzesi, yerli yazılım ve ihracat hakkı Türkiye’de!

Birleşik Krallık resmen duyurdu: Meteor füzesi, yerli yazılım ve ihracat hakkı Türkiye’de!

Eurofighter sürecinde beklenen açıklama geldi. Birleşik Krallık, Türkiye’ye yapılacak teslimatlar için tarih verirken Meteor füzelerinin pakete dahil olduğunu ve Ankara’ya geniş operasyonel yetkiler tanındığını doğruladı.

 1

Meteor Füzesi Pakette: Hava Üstünlüğünde Yeni Seviye

Birleşik Krallık, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon tedarik sürecine ilişkin şimdiye kadarki en net ve kapsamlı resmi teyidi verdi. Ankara’daki Birleşik Krallık Büyükelçiliği tarafından paylaşılan yazılı açıklamada, Türkiye’ye yapılacak ilk Eurofighter Typhoon teslimatının 2030 yılında gerçekleştirilmesinin planlandığı bildirildi. Bu tarih, süreç kapsamında kamuoyuna açıklanan ilk resmi teslimat takvimi olma özelliğini taşıyor.

Açıklamada, Türkiye’ye sunulacak Eurofighter paketinin önemli unsurları da netleştirildi. Uzun menzilli hava-hava muharebe kabiliyeti sağlayan Meteor füzelerinin tedarik paketine dâhil olduğu açıkça doğrulandı. Böylece Türkiye, Eurofighter Typhoon platformu üzerinden ileri seviye hava üstünlüğü yeteneklerine erişim sağlayacak.

1 / 4
 2

Yerli Mühimmat ve Yazılım İçin Tarihi Haklar

Sürecin en dikkat çekici yönlerinden biri, Türkiye’ye tanınan entegrasyon ve operasyonel yetkiler oldu. Türkiye, Eurofighter üzerinde kendi geliştirdiği hava-hava ve hava-yer mühimmatlarını kullanma ve entegre etme hakkına sahip olacak.

Bunun yanı sıra, yerli yazılım, görev sistemleri ve belirli alt bileşenlerin geliştirilmesi konusunda da geniş yetkiler tanındı. Türkiye, bu kapsamda geliştireceği bazı sistemleri üçüncü ülkelere ihraç edebilecek.

Birleşik Krallık tarafı, Eurofighter Typhoon’un kullanıcı ülkelere görev verileri üzerinde tam egemenlik sağladığını da teyit etti. Bu çerçevede Türkiye, kendi görev veri dosyalarını ve elektronik harp kütüphanelerini oluşturabilecek, güncelleyebilecek ve bağımsız şekilde yönetebilecek.

Modern savaş uçağı tedariklerinde nadiren sunulan bu yetenek, Türkiye’ye önemli bir taktik ve operasyonel esneklik kazandırıyor.

2 / 4
 3

Türkiye Oyuncu Değil, Ortak Oluyor

Uzun vadeli sürdürülebilirlik başlığında ise bakım, onarım, modernizasyon, elektronik harp altyapısı ve eğitim konularının ayrı bir takip sözleşmesiyle ele alınacağı ifade edildi.

Bu yaklaşım, tedarik sürecinin iki aşamalı bir yapı üzerinden ilerleyeceğine işaret ediyor. İlk aşama uçak ve silah sistemlerinin teminini kapsarken, ikinci aşama uzun vadeli destek ve idame faaliyetlerini içerecek.

Açıklamada Eurofighter üretim sürecine ilişkin bilgilere de yer verildi. Birleşik Krallık’ın programdaki sanayi rolüne dikkat çekilirken, uçağın ana bileşenlerinin yaklaşık üçte birinin Samlesbury tesislerinde üretildiği belirtildi. Almanya, İspanya ve İtalya’nın mevcut siparişlerinin de Typhoon üretim hattının önümüzdeki yıllarda aktif kalmasını sağlayacağı vurgulandı.

Paylaşılan bu bilgilerle birlikte, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon sürecindeki konumu yalnızca bir kullanıcı ülke olmanın ötesine geçerek, platformun sanayi ve yetenek ekosistemi içinde daha etkin bir ortaklığa doğru evriliyor.

3 / 4
 4

Eurofighter, Tedarikten Çok Daha Fazlası

Eurofighter Typhoon, Türkiye açısından yalnızca bir savaş uçağı tedarikini değil, aynı zamanda savunma sanayii egemenliği bakımından önemli bir kazanımı işaret ediyor.

Meteor füzelerinin pakete dâhil edilmesi ve görev verileri üzerinde tam kontrol hakkı, Türkiye’nin hava üstünlüğü kabiliyetini doğrudan güçlendirirken; yerli mühimmat, yazılım ve alt sistem entegrasyonuna tanınan yetkiler, Ankara’yı pasif bir kullanıcı konumundan çıkararak platformun yetenek ekosisteminde aktif bir aktör haline getiriyor.

Modern muharip uçak satışlarında nadiren görülen bu seviyedeki operasyonel ve teknik serbesti, Türkiye’nin yalnızca bugünkü ihtiyaçlarını değil, uzun vadeli stratejik ve endüstriyel hedeflerini de destekleyen bir çerçeve sunuyor.

Bu yönüyle Eurofighter Typhoon süreci, kısa vadeli bir tedarikten çok, Türkiye’nin hava gücü mimarisinde daha bağımsız ve sürdürülebilir bir döneme geçişinin işaretlerinden biri olarak öne çıkıyor.

4 / 4