İstanbul
Az bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Dünya Birleşik Krallık ve Norveç’ten 12,7 milyar dolarlık donanma iş birliği!

Birleşik Krallık ve Norveç’ten 12,7 milyar dolarlık donanma iş birliği!

İngiltere ve Norveç, Kuzey Atlantik’te ortak donanma operasyonlarına başlıyor. Yeni anlaşma, Rus denizaltı faaliyetlerine karşı kritik altyapıların korunmasını hedefliyor.

Birleşik Krallık ve Norveç, Kuzey Atlantik’te artan Rus denizaltı faaliyetlerine karşı ortak bir savunma hattı kurmak amacıyla yeni bir anlaşma imzaladı. “Lunna House Anlaşması” olarak adlandırılan bu iş birliği, iki ülkenin donanmalarının bölgedeki devriye faaliyetlerini koordine biçimde yürütmesini ve kritik altyapıların korunmasını hedefliyor.

Anlaşma, Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey ile Norveç Savunma Bakanı Tore O. Sandvik tarafından imzalandı. Yeni pakt kapsamında, Grönland, İzlanda ve Birleşik Krallık çevresinde görev yapmak üzere Type 26 sınıfı denizaltı savunma harbi fırkateynlerinden oluşan birleşik bir filo konuşlandırılacak. Bu kapsamda Birleşik Krallık 8, Norveç ise en az 5 adet fırkateynle katkı sunacak.

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı’na göre bu adım, son iki yılda ülkenin kara sularında tespit edilen Rus deniz varlığının %30 oranında artması üzerine hayata geçirildi.

Deniz Altı Altyapılar Ortak Koruma Altında

Ortak filo, yalnızca askeri gözlem ve devriye faaliyeti yürütmekle kalmayacak; aynı zamanda iletişim, enerji ve veri transferi açısından hayati önem taşıyan deniz altı kabloları ile boru hatlarının güvenliğini sağlamakla da görevli olacak. Hızlı müdahale kabiliyeti için bakım tesisleri, ekipman ve teknolojinin paylaşımı da anlaşma kapsamına dahil edildi.

“Lunna House Anlaşması”, Eylül 2025’te imzalanan ve yaklaşık 12,7 milyar dolarlık bütçesiyle İngiltere tarihinin en büyük savaş gemisi sözleşmesi olarak kayda geçen Type 26 fırkateyn programı üzerine inşa edildi.

“Tarihi Anlaşma, Kritik Altyapıların Korunmasına Güç Katıyor”

Anlaşmaya ilişkin değerlendirmede bulunan Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, şu ifadeleri kullandı:

“Norveç ile imzaladığımız bu tarihi anlaşma, sınırlarımızı ve ülkelerimizin bağlı olduğu kritik altyapıları koruma kapasitemizi güçlendiriyor. Kuzey Atlantik'te yürütülecek ortak donanma iş birliğiyle güvenliği artırıyor, Birleşik Krallık’ta binlerce kişiye istihdam sağlıyor ve Britanya’nın dünya çapındaki gemi inşa yetkinliğini ortaya koyuyoruz.”

Sadece Devriye Değil: Eğitim ve Silah Sistemleri de Dahil

Anlaşma, donanma devriyeleriyle sınırlı kalmıyor. İngiltere, Norveç’in insansız mayın temizleme ve sualtı harp sistemleri için geliştirdiği “ana gemi” (mothership) programına da katılacak. Ayrıca Kraliyet Deniz Piyadeleri, yıl boyunca Norveç’te zorlu iklim koşullarında eğitim alacak.

Birleşik Krallık, Norveç üretimi deniz saldırı füzeleri ile Sting Ray torpidolarını envanterine dahil etmek üzere iş birliğini derinleştirecek. Ortak deniz tatbikatları da artırılacak.

“Kuzey Atlantik’i Tek Bir Güç Gibi Devriye Edeceğiz”

İki ülke, NATO’nun kuzey sularda otonom sistemlerin kullanımı konusundaki çalışmalarında da öncü rol üstlenmeyi planlıyor.

Savunma Bakanı John Healey ise anlaşmanın Avrupa güvenliğine katkı sağladığını vurguladı:

“Lunna House Anlaşması sayesinde, Kuzey Atlantik’i tek bir güç gibi devriye edeceğiz. Arktik’te birlikte eğitim yapacak, vatandaşlarımızı şimdi ve gelecekte koruyacak ileri düzey ekipmanları birlikte geliştireceğiz.”

Bu iş birliği, Rusya’nın Arktik ve Kuzey Atlantik’teki deniz faaliyetlerine karşı Avrupa’nın kolektif yanıtı olarak değerlendiriliyor. Anlaşma, hem savunma kapasitesini artırıyor hem de iki ülkenin savunma sanayii ve teknolojik iş birliğini derinleştiriyor.