Alaska'da gerçekleşen tarihi zirveden sonra dünya bir kez daha diken üstünde. Donald Trump, Vladimir Putin’in tutumuna dair sert sözlerle gündeme oturdu.
15 Ağustos’ta Alaska’da yapılan ve küresel siyasetin merkezine oturan Trump-Putin buluşması, beklentilerin aksine barış için bir adım değil, yeni bir gerilim dalgası yarattı. Görüşmenin ardından Ukrayna ile Rusya arasında diplomatik ilerleme sağlanması beklenirken, tam tersi bir tablo ortaya çıktı. ABD Başkanı Donald Trump, sürecin geldiği noktayı “trajik”olarak nitelendirdi ve sert bir açıklama yaptı: “Putin beni hayal kırıklığına uğrattı.”
“bu savaş benim başkanlığımda başlamazdı”
Amerikalı gazeteci Scott Jennings’e özel açıklamalarda bulunan Trump, Putin’in Ukrayna’ya yönelik saldırgan politikasını “insanlık trajedisi” olarak yorumladı. Konuşmasında dikkat çeken ifadeler kullanan Trump, “Eğer şu an Beyaz Saray’da ben olsaydım, bu savaş asla başlamazdı,” diyerek mevcut yönetimi de eleştirdi.
Trump sözlerine şöyle devam etti:
“Bu sadece Ukrayna-Rusya meselesi değil. Her hafta yaklaşık 7 bin insan ölüyor. Çoğunluğu genç askerler. Biz ABD olarak sadece izliyoruz. Bu kabul edilemez.”
Bu sözleriyle hem Biden yönetimini hem de Rusya'nın askeri politikalarını hedef aldı.
putin-trump hattında güven krizi mi doğuyor?
Bir dönem aralarında “soğuk ama yapıcı” bir ilişki olduğu düşünülen Putin ve Trump, Alaska’daki buluşmadan sonra ilk kez bu denli ayrışan açıklamalarda bulundu. Trump’ın “beni hayal kırıklığına uğrattı” şeklindeki sözleri, sadece bir siyasi yorum değil, aynı zamanda diplomatik ilişkilerde yeni bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor.
Özellikle Putin’in Ukrayna’daki saldırıları yoğunlaştırma kararı, Trump'ın tahammül sınırlarını zorlamış durumda. Siyasi analistler, bu açıklamaların Trump’ın 2024 seçimleri öncesi dış politika vizyonunu da şekillendirdiğini belirtiyor.
barış görüşmeleri tehlikeye mi giriyor?
Trump ve Putin arasındaki diyalogun sertleşmesi, Kiev ile Moskova arasında yapılması planlanan ancak sürekli ertelenen barış görüşmelerine de doğrudan etki ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin Putin ile görüşmeye hazır olduğu ancak “koşulların hâlâ olgunlaşmadığı” dile getiriliyor.
Uzmanlara göre, Trump’ın açıklamaları sadece kamuoyunu değil, Kremlin’in diplomasi stratejisini de etkileyebilir. Özellikle Trump’ın küresel medya aracılığıyla yaptığı bu tür sert çıkışlar, Putin’in uluslararası prestijini sarsma amacı da taşıyor olabilir.
trump’ın sözleri amerika iç siyasetini nasıl etkiler?
Trump’ın bu çıkışı sadece dış politikayla sınırlı değil. Amerikan kamuoyunda bu açıklamalar, yaklaşan seçim sürecinde “liderlik farkı” vurgusu olarak okunuyor. Özellikle Cumhuriyetçi seçmen nezdinde Trump’ın savaş karşıtı duruşu, Biden’a karşı önemli bir avantaj sağlayabilir.
Aynı zamanda bu açıklama, Trump’ın “önce Amerika” politikasının yeniden gündeme gelmesini sağladı. “Ben olsaydım bu savaş başlamazdı” sözleri, sadece bir suçlama değil; aynı zamanda liderlik ve çözüm kapasitesi iddiası olarak öne çıkıyor.