İsrail, Gece Uyuyan Masumları Hedef Aldı
Gazze’de gece sessiz değildi. Gökyüzü, İsrail jetlerinin çığlığıyla yırtıldı. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar – hiçbir ayrım gözetilmeden hedef alınan evler birer birer yerle bir edildi. Sabah gün doğmadan, 51 Filistinli daha toprağa düştü. Bir kısmının cenazesi hâlâ enkaz altında. Gökyüzü gibi, yürekler de karanlıkta kaldı.
Enkaz Altında Hayatlar, Sessizliğe Gömülen Çığlıklar
Kuzey Gazze’de yoğunlaşan bombardımanda, mahalleler haritadan silindi. El-Avde ve Endonezya Hastanesi’ne taşınan yaralılar arasında çocuklar yanıklarla, kadınlar yıkıntıların izleriyle hayatta kalmaya çalışıyor. Ama bazılarının artık bir “hayatı” kalmadı.
Birleşmiş Milletler Çaresizce İzliyor
BM yetkilisi Tom Fletcher, 10 haftadır Gazze’ye bir damla su, bir paket ilaç bile girmediğini söyledi. Yardımlar sınır kapılarında bekletilirken, içeride 2,1 milyon insan açlıkla baş başa bırakıldı. Fletcher bile artık açıkça konuşuyor: “İsrail, insanlık dışı koşulları bilinçli olarak dayatıyor.”
“Çocuklar Yanık Derilerini Soyarken Ağlıyor”
Fletcher’ın aktardığı bir hemşirenin sözleri yürek dağladı: “Çocuklar, yanmış kıyafetleri derilerinden sökerken çığlık atıyor.” Ama dünya yine duymazdan geliyor. Çünkü Gazze söz konusu olduğunda çığlıklar hep sessiz kalıyor.
İsrail, Açlığı ve Umutsuzluğu Bir Silaha Dönüştürdü
BM’ye göre İsrail, yardımı askeri pazarlık malzemesi haline getirdi. Sivilleri yaşatmak değil, göçe zorlamak derdinde. Gazze’yi boşaltmak için açlığı, susuzluğu ve ölümü kullanıyor. BM’nin yardım girişimleri 12 kez reddedildi. Her reddediliş, bir çocuğun daha açlıktan ölmesine denk geliyor.
Gazze Direniyor Ama Yalnız
Her gün daha fazla can, daha fazla yıkım. Ve her sabah, bombaların altından kalanların tek sorusu aynı: “Dünya neden hâlâ susuyor?”