Filistin Gazeteciler Sendikası: Filistin, Tarihin En Korkunç "Medya Soykırımı"na Tanıklık Ediyor
Sendika, İsrail’in Gazetecilere Yönelik İhlallerini Kınadı ve Çeşitli Taleplerde Bulundu
Filistin Gazeteciler Sendikası, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde yaptığı açıklamada, Filistin'in tarihin en korkunç "medya soykırımı"na tanıklık ettiğini belirterek, İsrail'in gazetecilere yönelik ihlallerinin derhal son bulmasını talep etti.
İsrail’in Gazetecilere Yönelik Suçlarına Cezasızlık Eleştirisi
Sendikanın açıklamasında, özellikle İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan gazetecilerin serbest bırakılması ve Gazze'deki basının yeniden canlandırılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, yerel medya kuruluşlarının yıkılan binalarının yeniden inşa edilmesi için gerekli kaynakların sağlanması gerektiği ifade edildi. Açıklamada, gazetecileri öldüren ve onlara karşı suç işleyenlerin cezasız kalmaması gerektiği de belirtildi.
Medya Soykırımı ve Basın Özgürlüğü
Sendika, dünya genelinde Basın Özgürlüğü Günü'nün kutlandığını, ancak Filistin'in İsrail'in gerçekleştirdiği medya soykırımı nedeniyle özgür bir basına sahip olamadığını belirtti. “Dünya, 3 Mayıs'ta Basın Özgürlüğü Günü'nü kutluyor. Filistin ise İsrail tarafından gerçekleştirilen tarihin en korkunç ve iğrenç medya soykırımına tanıklık ediyor” ifadeleri kullanılarak, Filistin’deki basın özgürlüğünün ciddi şekilde tehdit altında olduğu vurgulandı.
Yapılan açıklamalara göre, şimdiye kadar 210'dan fazla gazeteci yaşamını yitirdi. Hayatını kaybedenlerin yanı sıra, çok sayıda gazetecinin aile bireyleri de saldırılarda öldü veya yaralandı. Gazze ve Batı Şeria’da medya kuruluşlarına yönelik sistematik saldırılar sürerken, çok sayıda basın binası ve ekipman da tahrip edildi. Açıklamada, Batı Şeria'da gazetecilere yönelik binlerce hak ihlalinin yaşandığı vurgulandı.
İsrail güçlerinin 7 Ekim 2023’ten bu yana toplam 177 gazeteciyi gözaltına aldığı, bunlardan 55’inin halen İsrail hapishanelerinde bulunduğu bildirildi. Uluslararası basın özgürlüğü kuruluşları ve insan hakları örgütleri, İsrail'in gazetecileri hedef almasını savaş suçu olarak değerlendirme çağrısında bulunuyor.
Bu açıklama, Filistin'deki basın özgürlüğü mücadelesinin ve gazetecilerin karşı karşıya olduğu tehditlerin uluslararası toplum tarafından daha fazla görünür kılınması gerektiğini bir kez daha gündeme taşıdı.