Fransa siyasetinin en tartışmalı figürlerinden biri olan eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, hakkındaki tarihi yolsuzluk davasının kesinleşen kararıyla yarın demir parmaklıklar ardına giriyor. "Libya Davası" olarak bilinen ve dört farklı suçlama üzerinden yürütülen yargılamada, suç örgütü kurma isnadından 5 yıl hapis cezasına çarptırılan Sarkozy, temyiz sürecinin sonucu beklenmeksizin cezaevine teslim olmak zorunda.
Ulusal basının aktardığı bilgilere göre, 13 Ekim'de Ulusal Mali Savcılık Ofisi'ne (PNF) giderek teslim olma tarih ve mekan detaylarını netleştiren Sarkozy'nin, yarın yerel saatle 09.30'da Paris'teki La Sante Cezaevi'ne girmesi bekleniyor. Bu, Fransa'da bir eski Cumhurbaşkanı için emsali az görülen bir durum.
Cezaevi yönetimi, güvenlik önlemleri kapsamında, eski Cumhurbaşkanının tek kişilik bir hücrede tutulmasına karar verdi. 11 metrekarelik penceresi bulunan bu hücre, Sarkozy'nin yeni adresi olacak. Öte yandan, Le Figaro ve La Tribune Dimanche gazetelerine konuşan Sarkozy, mahkumiyet şartlarına ilişkin özel bir talepte bulunmadığını özellikle vurguladı.
Hapis süreci başlamadan hemen önce siyasi kulisleri hareketlendiren bir gelişme de yaşandı. BFMTV ve Le Figaro'nun Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına dayandırdığı bilgiye göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Nicolas Sarkozy, 17 Ekim'de, yani tutukluluk başlangıcından dört gün önce Elysee Sarayı'nda bir araya geldi. İki lider arasındaki bu kritik görüşmenin içeriği hakkında detaylı bir açıklama yapılmadı, ancak zamanlaması dikkat çekici bulundu.
Paris Ceza Mahkemesi, 25 Eylül'de sonuçlanan davada Sarkozy'yi pasif yolsuzluk, zimmet ve yasa dışı kampanya finansmanı suçlarından aklamış olsa da, suç örgütü kurma isnadından 5 yıl hapse mahkum etmişti. 2007-2012 yılları arasında görev yapan Sarkozy hakkındaki soruşturma, 2007 cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası için dönemin Libya lideri Muammer Kaddafi'den yasa dışı mali destek aldığı iddiaları üzerine 2013'te başlatılmıştı. Mahkemenin kararı, itiraz edilmiş olmasına rağmen, niteliği gereği eski Cumhurbaşkanının hapse girişini kesinleştirmiş oldu. Bu durum, Fransa'nın yakın siyasi tarihinde bir dönemin kapanışı olarak yorumlanıyor.