İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Dünya Gazze’de Basın Kan Ağlıyor: 212 Gazeteci Şehit Edildi, Uluslararası Sessizlik Tepki Çekiyor

Gazze’de Basın Kan Ağlıyor: 212 Gazeteci Şehit Edildi, Uluslararası Sessizlik Tepki Çekiyor

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde, Gazze'deki gazeteciler ölümle burun buruna, hiçbir koruma olmadan görevlerini sürdürüyor. İsrail'in sistematik saldırıları sonucu 7 Ekim 2023’ten bu yana 212 gazeteci şehit edildi.

Gerçek Uğruna Can Veren Kalemler

Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında ilan edilen 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü, Gazze Şeridi’nde her yıl daha da ağır bir tabloyu gözler önüne seriyor. Bu anlamlı günde, Gazze’deki gazeteciler, kurşunların ve bombaların gölgesinde, gerçeği dünyaya duyurmak için hayatlarını hiçe sayıyor.

Filistinli yetkililerin aktardığına göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana, 13’ü kadın olmak üzere toplam 212 Filistinli gazeteci İsrail’in saldırılarında hayatını kaybetti. Filistin İnsan Hakları Merkezi, bu rakamın dünya genelinde kayıtlara geçen en yüksek gazeteci kaybı olduğunu duyurdu.

İsrail’in Saldırıları Savaş Suçu Niteliğinde

Gazze’deki Medya Ofisi Müdürü İsmail Sevabite’nin verdiği bilgilere göre, İsrail saldırıları sonucunda sadece gazeteciler değil, onların aile bireyleri de hedef alınmış durumda.

  • 212 gazeteci şehit oldu
  • 409 gazeteci yaralandı
  • 48 gazeteci alıkonuldu
  • 21 sosyal medya aktivisti ve 28 gazetecinin yakını öldürüldü
  • 44 gazetecinin evi tamamen ya da kısmen yıkıldı

Sevabite, bu saldırıların yalnızca bireysel değil, medya organlarını susturmaya yönelik sistematik bir yok etme politikası olduğunu belirtti. "İsrail, gerçeğin kayıt altına alınmasını engellemek için kalem tutanları hedef alıyor" ifadelerini kullandı.

Medya Altyapısında Büyük Yıkım

Gazze’deki medya sektörü de fiziki olarak ağır darbe aldı. Toplam zarar, yaklaşık 400 milyon dolar olarak açıklandı. İsrail saldırılarında:

  • 12 basılı yayın
  • 23 dijital medya platformu
  • 11 radyo istasyonu
  • 16 uydu kanalının yerel ve uluslararası şubeleri
  • 5 büyük, 22 küçük matbaa
  • 5 meslek kuruluşu ya tamamen ya da kısmen yıkıldı.

Bu yıkıma rağmen Gazze’de 143 medya kuruluşu hâlâ yayın yapmaya devam ediyor. Bu direniş, Filistin halkının sesi olma kararlılığını açıkça ortaya koyuyor.

“Özgürlük, Gazeteciyi Korumakla Başlar”

İsrail ordusunun medya araçlarını, logolu yayın araçlarını ve ekipmanlarını da doğrudan hedef aldığına dikkat çeken Sevabite, uluslararası toplumun sessizliğini eleştirdi:
“Gazeteciler öldürülürken sessiz kalanlar, özgür basından söz edemez. Basın özgürlüğü, söylemlerle değil, eylemle ve korumayla ölçülür.”

UCM Yetkisine Giren Savaş Suçları

Filistin İnsan Hakları Merkezi’nin açıklamasına göre, gazetecilerin çoğu ya hava saldırılarında ya da keskin nişancıların hedefi olarak hayatını kaybetti. Bu ölümler, Roma Statüsü’nün 8. maddesi kapsamında, doğrudan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) yargı alanına giren savaş suçları arasında yer alıyor.

Açıklamada, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. maddesi ve diğer uluslararası sözleşmelere rağmen gazetecilere yönelik bu ihlallerin cezasız kalmasının, daha fazla suçu teşvik ettiği vurgulandı.

Uluslararası Kuruluşlara Açık Çağrı

Filistinli yetkililer, başta Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi olmak üzere tüm uluslararası medya ve insan hakları kuruluşlarını göreve çağırdı. Gazetecilere yönelik suçların cezasız kalmaması için bağımsız soruşturmaların başlatılması ve faillerin yargılanması talep edildi.

Sevabite son olarak, “Uluslararası toplumun sessizliği, İsrail’e cesaret vermekte ve insanlık vicdanını tehdit eden bu zulmün devamına zemin hazırlamaktadır” dedi.