İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, 10 Ekim'de varılan ateşkese rağmen yabancı gazetecilerin Gazze Şeridi'ne girişine yönelik 2 yılı aşkın süredir uygulanan giriş yasağının sürdüğünü belirtti.
Katz, İsrail Meclisinde, 7 Ekim 2023'ten bu yana yabancı gazetecilerin Gazze'ye girişine getirilen yasağa ilişkin soru önergesini cevapladı.
Yapılan yazılı açıklamada, Katz, Gazze'de varılan ateşkesin "eksikliği nedeniyle" yabancı gazetecilerin bölgeye girişine yönelik yasağın devam ettiğini kaydetti.
Katz, Hamas'ın "ateşkesi zaman zaman ihlal ettiğini" iddia ederek, bu durumun gazetecileri ve İsrail askerlerini "tehlikeye sokabileceğini" ileri sürdü.
Açıklamasında Katz, İsrail ordusunun da "ateşkesin mükemmel olmadığı ve her an bozulabileceği" gerekçesiyle yabancı gazetecilerin Gazze'ye girişine karşı olduğunu İsrail hükümetine ilettiğini aktardı.
Soru önergesini sunan Filistin asıllı İsrail Milletvekili Eymen Avde ise İsrail'in bu bahanelerle yabancı gazetecilerin bölgeye girişine izin vermemesinin Ekim 2023'ten bu yana devam eden insanlık dışı suçlar hakkında gerçeği gizlemek için siyasi bir gerekçe olduğunu vurguladı.
Avde, İsrail'in ateşkese rağmen Gazze'ye yabancı gazetecilerin girişine yönelik yasağı sürdürdüğüne işaret ederek, bunun İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının sonuçları ve yol açtığı yıkımı gizleme girişimi olduğunu ifade etti.
Daha önce de benzer yasaklar uygulandı:
Gazze’ye yabancı gazetecilerin girişinin kısıtlanması yeni değil. İsrail, özellikle büyük askeri operasyonlar sırasında bu yönteme başvurdu.
- 2014 Gazze Savaşı sırasında gazetecilerin bölgeye girişi ciddi biçimde sınırlandırıldı; birçok yabancı muhabir yalnızca İsrail ordusunun “embedded” (askeri birliklere bağlı) sistemiyle çalışabildi.
- 2008–2009 Dökme Kurşun Operasyonu döneminde ise İsrail, Gazze’ye gazeteci girişini neredeyse tamamen yasakladı. Bu yasak İsrail Yüksek Mahkemesine taşındı ve yoğun uluslararası baskı oluştu.
- 2021’deki Gazze saldırılarında da benzer şekilde gazetecilerin hareket alanı kısıtlandı; bazı yabancı medya kuruluşlarının ofisleri bombalandı.
Uzmanlara göre bu tür yasaklar, askeri operasyonların bağımsız gözlem ve belgelendirmesini engellemek, sivil kayıplar ve yıkıma dair bilgilerin kontrolünü sağlamak amacıyla uygulanıyor.
Mevcut yasak ise süre ve kapsam bakımından en uzun ve en sert uygulamalardan biri olarak değerlendiriliyor.