İstanbul
Parçalı bulutlu
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Dünya Gençlerin bağış rotası değişti: Yardımın adresi evsizlik ve yoksulluk oldu

Gençlerin bağış rotası değişti: Yardımın adresi evsizlik ve yoksulluk oldu

Equi’nin raporuna göre İngiltere Müslümanları 2023-2024’te ortalama 2,2 milyar sterlin bağış yaptı; yardımlar kamu boşluklarını doldururken STK’ler daha çok işbirliği istiyor.

İngiliz düşünce kuruluşu Equi'nin yaptığı araştırmaya göre, 2023-2024 döneminde ortalama 2,2 milyar sterlin bağış yapan İngiltere Müslüman toplumu, ulusal ortalamanın 4 katı, yüksek gelir grubu ortalamasının da 10 katından fazla bağış yaparak "ülkenin en cömert topluluğu" oldu.

Düşünce kuruluş Equi'nin "Britanya'yı İnşa Etmek: Britanyalı Müslümanların Topluma Katkısı" başlıklı raporunda, ülke Müslümanlarının hayırseverlik çalışmaları, buradan elde edilen kaynakların ülkedeki kullanım alanları ve yaşanan sorunlar ele alındı.

Ülke ortalamasının 4 katı, yüksek gelir grubu ortalamasının da 10 katından fazla bağış yapan Müslüman toplumu, 2023-2024 döneminde 2,2 milyar sterlinlik (yaklaşık 127,4 milyar lira) bir kaynak oluşturdu.

Bu yönüyle ülkenin en cömert toplumu olan İngiltere Müslümanları, hem ülke içinde hem de uluslararası alanda önemli yardım faaliyetlerine imza attı.

Rapora göre, genç Müslümanlar, bağış tercihlerini uluslararası alandaki yardım faaliyetlerinden ziyade ülke içindeki evsizlik, yoksulluk ve çocuklar için kullandı.

İngiltere Müslümanlarının bağışları, devletin ulaşamadığı boşlukları doldurmada da önemli bir rol oynadı.

Müslümanların bağış yaptığı pek çok kuruluş, barınma, tıbbi destek, gıda ve nakit yardımlarıyla devletin ulaşamadığı alanlarda faaliyetlerde bulundu.

Müslüman bağışları sayesinde devlet ve yerel yönetimler tasarruf etti

Rapora göre, örnek olarak Ulusal Zekat Fonu (NZF) 2011'den bu yana 21 bin kişiye 25 milyon sterlini (yaklaşık 1,5 milyar lira) aşan miktarda yardım yaptı. Islamic Relief UK ise 5 milyon sterlinlik kaynağı, hibe olarak ihtiyaç sahiplerine ve kuruluşlara dağıttı.

Islamic Relief UK'in göçmenlere ve sığınmacılara yönelik yardımları, devletin üzerindeki baskıyı da azalttı.

Müslümanların bağışları sayesinde yerel yönetimler 28,8 milyon sterlin (yaklaşık 1,7 milyar lira) tasarruf sağlarken, her 1 sterlinlik (57 lira) bağış, devletin 73 sterlinlik (4 bin 227 lira) tasarruf yapmasına yardım etti.

Bağışların alıcılarında ise ihtiyaç sahiplerinin dininden çok ihtiyaç boyutları öne çıktı. Al-Khair Vakfı ve Solace UK'nin evsizlere, kadınlara ve hastanelere yönelik hizmetlerinden en çok Müslüman olmayanlar faydalandı.

Müslüman STK'ler yeterli takdir ve işbirliğini görmüyor

Tüm bunlara rağmen ülkede Müslüman hayır kuruluşları, yeterli kurumsal işbirliği ve takdiri görmüyor. Müslüman hayır kurumlarının faaliyetleri, sosyal politika faaliyetinden ziyade dini hizmetler kapsamında değerlendiriliyor.

Ayrıca orantısız denetimlere tabi tutulan bu hayır kuruluşları, toplum nezdinde güvensiz olarak algılanıyor.

Reklam yapmaları engellenen, çeşitli gerekçelerle banka hesapları kapatılan ve fon sağlayıcılardan destek göremeyen Müslüman hayır kuruluşları, hükümet-Müslüman sivil toplum kuruluşu işbirliklerinin kurumsallaştırılmasını istiyor.

Bazı yardım kuruluşlarına uygulanan vergi teşviklerinin, Müslüman hayır kurumlarına da uygulanmasını isteyen STK'ler, fonlama kapsamına alınmayan "dini yayma" ve "inanç okuryazarlığına dayalı hizmet sunma" faaliyetlerinin de bu kapsama alınmasını talep ediyor.

Müslüman STK'lerin bir diğer talebi ise devletin ortaklık temelli bir bakış açısına sahip olması ve Müslüman hayır kurumlarını sosyal politika ortağı şeklinde görmesi olarak raporda yer aldı.