Gazze'de Trajedinin Adı Değişmiyor: Ya Bomba Ya Açlık
İsrail'in aralıksız devam eden saldırıları altında can pazarı yaşanan Gazze'de, insanlık dramı her geçen an daha da derinleşiyor. Sadece son 24 saat içinde, bir lokma ekmek umuduyla yardım sırasında bekleyenler ve kıtlığın pençesinde can veren çocuklar dahil 61 Filistinli daha hayatını kaybetti. 7 Ekim'den bu yana devam eden felakette toplam can kaybı 61 bin 430'a ulaşarak, bölgedeki yıkımın boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Gazze Şeridi'nde her gün yeni bir acıya uyanılıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı son bilanço, geride kalan 24 saatin ağırlığını rakamlarla özetliyor: İsrail ordusunun operasyonları neticesinde 61 Filistinli daha yaşamını yitirirken, 363 kişi de yaralanarak derme çatma imkanlarla hizmet vermeye çalışan hastanelere taşındı.
Bu son kayıplarla birlikte, 7 Ekim 2023'ten bu yana süren ve modern zamanların en büyük insani krizlerinden birine dönüşen saldırılarda hayatını kaybedenlerin toplam sayısı 61 bin 430 gibi akıl almaz bir seviyeye tırmandı. Yaralı sayısı ise 153 bin 213'ü buldu. Bu resmi rakamların, bombardımanlarda yıkılan binaların enkazı altında hala binlerce cansız bedenin bulunduğu gerçeğiyle çok daha artmasından endişe ediliyor.

Yardım Beklerken Gelen Ölüm
Saldırıların en acımasız yüzü, hayatta kalmak için bir umutla insani yardım dağıtım noktalarında toplanan sivillerin hedef alınmasıyla ortaya çıkıyor. Sadece son bir günde, yardım bekleyen kalabalıklara yönelik saldırılarda 35 kişinin can verdiği, 304 kişinin yaralandığı bildirildi. Yetkililer, bu saldırıların sistematik bir hal aldığını ve 27 Mayıs'tan bu yana sözde güvenli yardım noktalarında katledilenlerin sayısının 1778'e yükseldiğini vurguluyor.

Savaşın Diğer Silahı: Kıtlık
Gazze'de ölüm sadece gökten yağmıyor. İsrail'in bölgeye uyguladığı katı abluka ve dayattığı kıtlık, sessiz bir katliama neden oluyor. Son 24 saat içinde 2'si çocuk 5 Filistinli daha açlıktan hayatını kaybetti. Bu durum, savaşın başından bu yana açlık nedeniyle ölenlerin sayısını, 100'ü çocuk olmak üzere 217'ye çıkardı. Her bir rakam, abluka altındaki bir halkın yaşadığı ve dünyanın gözü önünde derinleşen çaresizliğin en somut kanıtı niteliğinde.