Gazze’de barış umutları hâlâ kırılgan bir zeminde ilerlerken, Batı Şeria’daki gelişmeler Filistin cephesinde yeni bir öfke dalgası yaratıyor. ABD Başkanı Donald Trump döneminde şekillenen ve Hamas ile İsrail arasında prensipte kabul gören Gazze planının akıbeti belirsizliğini korurken, İsrail yönetimi Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşimleri genişleterek bambaşka bir senaryo oluşturuyor.
Hamas Siyasi Büro üyelerinden Abdullah Merdavi, son gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada İsrail'in politikalarını açık bir şekilde “toprak gasbı” olarak tanımladı. Merdavi, yerleşimlerin hızla artmasının, Filistin topraklarını parçalayıp halkı tehcire zorlama amacı taşıdığını belirtti. İsrail’in sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir savaş yürüttüğünü söyleyen Hamas yetkilisi, Filistin halkının bu baskılara boyun eğmeyeceğini net bir dille vurguladı.
yerleşimler arttı, çatışma ihtimali büyüyor
İsrail’in Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşim politikası yalnızca bölgesel dengeleri değil, aynı zamanda uluslararası hukuku da zorluyor. Hamas’ın açıklamasına göre bu yerleşimlerin amacı, sadece alan kazanmak değil; Filistin şehirlerini birbirinden kopararak kantonlara dönüştürmek ve böylece birleşik bir Filistin yapısını imkânsız hale getirmek.
Merdavi, İsrail’in bölgede sürdürdüğü politikaları, “apartheid rejimini yeniden inşa etme girişimi” olarak niteledi. Ona göre bu plan yalnızca yerleşimlerle sınırlı değil. Son dönemde Batı Şeria’da baskınlar, gözaltılar ve sivillere yönelik saldırılar da ciddi oranda artmış durumda.
ulusal direniş mesajı: ‘filistin halkı asla teslim olmayacak’
Hamaslı yetkili, Filistin halkının bu saldırılara karşı yalnızca direnmekle kalmayacağını, aynı zamanda uluslararası toplumu da bu konuda net tavır almaya zorlayacağını söyledi. Merdavi’ye göre yaşananlar bir “iç mesele” değil, tüm dünyanın insan hakları ve hukuk düzenine karşı sınavıdır.
“Bu suçlar sadece bizim geleceğimizi değil, insanlık değerlerini de tehdit ediyor,” diyen Merdavi, Filistin halkının tarih boyunca defalarca gösterdiği direniş ruhunun tekrar sahnede olacağını belirtti. İsrail’in attığı her yeni adım, direnişi daha da büyütüyor.
göç etmek zorunda kalan topluluklar: bir halk yok ediliyor
Bu açıklamalara paralel olarak, FKÖ’ye bağlı Yahudi Yerleşimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Müeyyed Şaban da Ramallah’ta yaptığı açıklamada çarpıcı veriler paylaştı. Şaban’a göre, yalnızca 7 Ekim 2023’ten bu yana 114 kaçak yerleşim inşa edildi. Bu kaçak yerleşimler yüzünden 2.853 kişilik 33 farklı Bedevi topluluğu, doğup büyüdükleri topraklardan koparıldı.
İsrail'in bu politikası, Filistin halkının yaşam alanlarını sistematik olarak daraltırken, aynı zamanda yerel kültürel yapıları da yok ediyor. Uzmanlara göre bu, yalnızca coğrafi bir ilhak değil; aynı zamanda kültürel bir silinme politikası.