Pasifik Okyanusu'ndaki minik ada ülkesi Nauru, iklim değişikliğinin getirdiği ciddi tehditlerle yüzleşmek zorunda kaldı. Sular altında kalma riskiyle karşı karşıya kalan Nauru, bu zor durumdan kurtulmak için radikal bir çözüm buldu: vatandaşlık satışı. Sadece 21 kilometrekarelik yüzölçümü ile Vatikan ve Monako'dan sonra dünyanın en küçük üçüncü ülkesi olan Nauru, yeni bir “altın vize” programı başlattı.
Nauru’nun Radikal Çözümü: Vatandaşlık Satışı
Bu yeni uygulama ile 13 bin kişilik nüfusu ile dikkat çeken ada, iklim krizine karşı geleceğini güvence altına almak amacıyla önemli bir adım attı. Nauru’nun lideri David Adeang, bu kararın ardındaki sebepleri şöyle açıklıyor:
“Bizim için önemli olan sadece iklim değişikliğine ayak uydurmak değil, aynı zamanda çocuklarımızın ve torunlarımızın refah içinde yaşayabileceği bir gelecek inşa etmek. Amacımız, onlara güvenli bir yuva bırakmak.”
Ekonomik ve İklim Dirençliliği Vatandaşlık Programı sayesinde 105 bin dolar ödeyen herkes Nauru vatandaşlığı alabilecek. Bu pasaport, aynı zamanda 89 ülkede vizesiz seyahat etme imkânı sunuyor.
Nauru’nun Geleceği İçin Ekonomik Hamle
Programın yöneticisi Edward Clark, Nauru'nun bu girişimi ile birlikte ada ekonomisinin ciddi bir destek almasını hedeflediklerini belirtti. İlk yıl için yaklaşık 6 milyon dolar gelir beklediklerini, uzun vadede ise bu rakamın 43 milyon dolara ulaşabileceğini ifade etti. Ancak, bu gelirin adanın taşınma masraflarını karşılayıp karşılamayacağı henüz belirsiz.
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden Henrietta McNeill, bu tür programların kötüye kullanılabileceği ve suç örgütleri tarafından istismar edilebileceği konusundaki endişelerini dile getiriyor. Bu süreçte başvuruların titizlikle denetleneceğini vurgulayan Clark, “Bu, sadece pasaport almak değil, küresel sorunlara çözüm üreten bir topluluğun parçası olmak demektir” dedi.